Gözümü açtım, bilincim yavaş yavaş açılıyor olacak ki önce hiçbir şeyi kavrayamadım. Sonra bembeyaz bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Kafamı zorlayarak biraz sağ sola çevirmeye çalıştım. O kadar ağrıyordu ki kafatasım yerinden çıkacak sandım. Odanın diğer köşesinde koltukta uyuyan annemi gördüm sonra sanki hissetmiş gibi ona baktığım an gözlerini açtı ‘’Uyanmışsın.’’ dedi mutluluğu gözünden anlaşılarak. Birden gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Hala hiçbir anlamamıştım. Neler olduğunu sormak istiyorum ama ağzımdan çıkacak tek bir sözcük bile tüm gücümü yitirmeme neden olacak gibiydi.
Annem nasıl hissettiğimi sordu. Sadece ‘’Yorgunum’’ diyebildim ona. ”Bekle doktoru çağırayım” dedi ve odadan ayrıldı sonra. Bir kaç dakika sonra doktorla birlikte geldiler. Doktor kısaca beni muayene etti daha sonra herhangi bir şey hatırlayıp hatırlamadığımı sordu. Belli ki bir olay sonrasında bana bu olmuştu ve buraya gelmiştik. Ancak neler olduğuna dair en ufak bir ipucu bile yoktu aklımda. Annem endişelenmiş gözüküyordu fakat doktor bunun normal olduğunu hafızamın zamanla yerine gelebileceğini özellikle o olay sırasındaki kişi ve nesnelerin bana bir şeyler anımsatabileceğini söyleyip annemi rahatlattı. ‘’Sen şimdi dinlen sonra konuşuruz.’’ dedi annem ve ardından doktorla birlikte odadan ayrıldılar. Gerçekten de dinlenmeye ihtiyacım vardı. Annemle doktoru, odanın camından koridorda konuşurlarken gördüm, tam onları izlediğim sırada gözlerim kendi kendine kapanmıştı.
Gözlerimi açtığımda havanın karardığını pencereden görebiliyorum, şehrin ışıkları odaya yansıyordu. O sırada birisi kapıyı tıklatıp içeri girdi. Aslında gelenler birden fazla kişiydi; annem, babam, teyzem ve en yakın arkadaşım Zeynep. Hepsini bir anda görünce şaşırmıştım ama aynı zamanda sevinmiştim de. Nasıl hissediyorsun?, diye sordu Zeynep. Sabaha göre daha iyi olduğumu söyledim. Gerçekten de daha iyiydim. İlaçlar etkisini göstermiş, dedi babam gülümseyerek ve yarın eve gidebilirmişiz diye ekledi. Bunu duyduğuma sevinmiştim. Doğrulup oturmaya çalıştım teyzem de bana yardım etti ve yatağı kaldırdı. Neler oldu, gerçekten çok merak ediyorum? Diye sordum odadakilere. ‘’Kısacası sen evde yalnızken kapıyı kilitlemeyi unutmuşsun ve eve yabancı biri girmiş, sesleri duyunca biziz sanmışsın ve seslenmişisin cevap alamayınca da telaşla telefonunu almaya giderken merdivenlerden düşmüşsün ve kafanı vurmuşsun. Eve giren hırsız da seni öyle görünce hemen korkup kaçmış zaten.’’ diye anlattılar. Bunların hiçbirini hatırlamadığımdan şoka girmiştim, benim şoka girdiğimi gören annem hemen beni rahatlatmak için ‘’Korkulacak hiçbir şey yok ama şuan.’’ dedi hemen.
Ertesi sabah nihayet eve gitme vakti gelmişti. Ben de kendimi çok daha iyileşmiş hissediyordum. Annemler eşyalarımı toplamışlardı, imzalanacak belgeleri imzalayıp reçetemizi de alıp hastaneden çıktık. Arabaya kadar yürürken Zeynep ve teyzem bana eşlik ettiler. Sonunda eve gelebildiğimizde çok garip hissediyordum. Annem odamda yalnız kalmamam için salondaki kanepelerden birine örtü örtmüştü ve bana yatak yapmıştı. Duş alıp kıyafetlerimi değiştirip aşağıya indim. O sırada doktorun bir kişi ya da nesnenin hafızamı yerine getirebileceğini söylediğini düşünüyordum. Merdivende düştüğümü söylemişlerdi ve merdiven doğrudan salona iniyordu. Etrafı şöyle bir inceledim daha sonra salondaki o tabloyu görünce her şeyi hatırladım. Galiba düşmeden önce son gördüğüm şey duvardaki o tabloydu.