Bir gün, arkadaşım Yaprak ile işten eve dönerken karnımızın guruldadığını fark ettik .Evde de çok fazla malzeme olmadığı için markete uğradık. Eve geldiğimizde yemeğimizi hazırladık ve yedik. Ardından Yaprak’ın telefonu çaldı. Arayan numarayı tanımadığını söyledi, ben de merak etsin diye “Dur! Sakın o telefonu açma” dedim. Neden böyle davrandığımı anlamadı. Saat biraz geç olduğu için öyle dediğimi söyledim. Ama o ısrar edip açtı. Arayan tanımadığı biriydi ve biraz tuhaf konuşmuştu. Telefonu kapattı fakat Yaprak korkmuştu. Ardından kapı çaldı ve Yaprak tam kapıyı açacakken ben bu seferde ona “DUR! Sakın kapıyı açma” dedim. Elimle ona otur işareti yaptım. Yaprak iyice korkmaya başladı. Tam o sırada kapı açıldı ve arkadaşlarımız geldi. Çünkü Yaprak’ın doğum günüydü ve arayan bir arkadaşımızın kuzeniydi. Onun gözünü kapattım ve pasta geldi gözlerini açıp bana sarıldı. Bir dilek tutup pastayı üfledi. Ardından hediyelerini açtı. Mehmet ona bir resim seti almıştı, çok mutlu oldu. Ben de bir yavru köpek aldım. Bana teşekkür edip hemen köpeği ile oynamaya başladı.
Sakın O Telefonu Açma!
(Visited 50 times, 1 visits today)