SAKIN ARKANA BAKMA RÜZGAR!..

Bir yaz günüydü. Ankara’ nın Çayyolu semtinde bir site vardı. Burası çok kalabalık bir siteydi. İçinde tam tamına 148 tane ev vardı. Dolayısıyla çocuk sayısı da çoktu. Bütün çocuklar bazen havuzda, bazen futbol sahasında hep beraber oynardı.

Bir hafta sonu dışarda oynarken yeni bir ailenin siteye taşındığını gördük. Gidip merakla izlemeye başladık. Burada 9-10 yaşlarında bir çocuk da vardı. Hemen yanına gidip onunla tanışmak istedim.

-Merhaba, ben Rüzgar senin adın ne?

-Merhaba, dedi çekinerek ben de Mehmet.

Mehmet çok güçlü bir çocuğa benziyordu fakat sesinden anladığım kadarıyla çekingen bir çocuktu.

Ona:

-Bizimle oynar mısın? Dedim

-Hayır dedi! Niye olduğunu anlamadım. Ertesi gün  dışarı çıktığımda bütün çocukların onunla alay ettiğini gördüm. Sitedeki tavşandan korkmuştu Mehmet. Hemen arkadaşlarıma dönerek

-O daha sitemize yeni geldi. Onu rahat bırakın lütfen dedim. Sonra yine Mehmet’ i oyunumuza davet ettim. Bu sefer bana evet dedi gülümseyerek. Ve aramıza katıldı. Onunla oyun oynarken her defasında onu  ebe yapmaya çalıştılar ama ben bu duruma izin vermeyerek bu işin sırayla olacağını arkadaşlarıma söyledim. Böylece oyun daha güzel bir hale geldi.

Saklambaç oynarken Mehmet’ i de  yanıma alarak aynı yere saklandık. Saklandığımız yerde sitede ki tavşanı gördük. Mehmet onu görünce hemen saklandığımız yerden korkarak kaçtı ve ebelendi. Böyle olunca da arkadaşlarım onunla yine dalga geçmeye başladılar.

-Korkak Mehmet! Diye hep bir ağızdan bağırarak alay etmeye başladılar.

Mehmet bu duruma çok üzüldü ve eve doğru koşmaya başladı. Bir hafta boyunca bahçede onu hiç görmedim. Sonrasında arkadaşlarımı toplayıp onlarla konuştum. Onlara yaptıkları şeyin ne kadar yanlış olduğunu anlattım ve sonrasında hep beraber Mehmet’ in evine gittik. Arkadaşlarım Mehmet’ ten özür dilediler. Mehmet iyi kalpli bir çocuk olduğundan hepimizi affetti. Herkes artık Mehmet’ in  korkak olduğunu biliyordu ancak yine de onu seviyordu.

Yine bir oyunda Mehmet’ le aynı yere saklanmıştık. Bu sefer ki saklandığımız yerde kocaman bir örümcek gördük. Bu örümcekten ben de çok korkmuştum. Mehmet benim de korktuğumu anlamıştı ve galiba işin ona düştüğünün farkındaydı. Bana yavaşça eğilerek:

-Sakın arkana bakma Rüzgar! Diye bağırdı.

İkimiz beraber hızlıca koşmaya başladık. Kendimize geldiğimizde sitede ki Güvenliğin yanındaydık.

Aslında Mehmet o kadarda korkak değilmiş. Cesur olan benken Mehmet’ in bana cesaret vermesi büyük bir başarıydı. Bu olaydan sonra Mehmet’ le ben çok iyi arkadaş olduk. Artık Mehmet ile hiç kimse dalga geçmiyordu. Çünkü başımızdan geçeni arkadaşlarımıza anlattık ve onlarda Mehmet’ i tebrik ettiler.

(Visited 132 times, 1 visits today)