Sahte Arkadaşlarım

Işıkların içeriye narin narin süzüldüğü, güneşli bir gündü. Ve güneşli günler beni her zaman mutlu ederdi, çünkü güneş sanki bana gülüyormuş ve neşe saçıyormuş gibi gelirdi ve güneşli günlerde asla üzülmezdim ve üzülmedim. Ayrıca bulutların gökyüzünü kapatmayıp sadece gökyüzünün görüldüğü zamanlarda bana tanrının hediyesi diye düşünürdüm. Yatağımda biraz oturup güneşi izledikten sonra kalktım, ve kahvaltı yapmak için mutfağa geçtim. Annem kahvaltıda pankek yapmıştı ve pankekin o narin ve gül gibi gelen kokusu beni ayılttı. Kahvaltımı yapıp hazırlandıktan sonra arkadaşlarımla buluşmak için alışveriş merkezine gittim. Ama arkadaşlarımın hepsi çok üzgündü, bu güneşli günün kıymetini bilmiyorlardı. Yanlarına gidip ne olduğunu sordum onlarda bana en iyi arkadaşım olan Ece’nin başka bir ülkeye taşındığını söylediler. Yıkılmıştım, bunu bana neden haber vermemişti? Belki haber verseydi vedalaşırdık. Sonra ona neden bana haber vermediğini sormak için aradığımda beni engellemişti. Ve o gün ilk kez güneşli bir günde üzülmüştüm. Sonraki gün başka bir numara beni aradı, o zamanda arkadaşlarım yanımdaydı ve bir anda sakın o telefonu açma! Diye bağırdılar. Ne olduğunu anlamamıştım ama sonra o numarayı hemen engelledim çünkü arkadaşlarım söylediyse bir bildikleri vardır diye düşündüm. Ama sonraki gün öğrendim ki Ece taşınmamış ve arkadaşlarım sadece bizi ayırmak için yalanlar söylemişler.

(Visited 51 times, 1 visits today)