Elimizde olan, sahip olduğumuz bazı şeylerin değerini zamanında bilmemiz lazım. Elimizdekileri kaybettikten sonra iş işten geçmiş olur. Bunu bir örnekle anlatmak istiyorum.
Zengin bir ailenin tek çocuğu olan Ali her şeye sahip bir çocukmuş. Zenginlikleri dedelerinin çok çalışıp fabrika kurması ile olmuş. Dedesi ölünce bütün miras Ali’nin babasına kalmış. Ali ve ailesi paranın kıymetini bilmezmiş, çok para harcar, paralarını gereksiz şeyler almak için kullanırlarmış. Ali’nin odası her türlü oyuncak ile doluymuş ama yine de aynı oyuncaklardan almaya devam edermiş. Ali yemek beğenmeyen bir çocukmuş, başka çocukları da fakir diye aşağılarmış.
Ali’nin babasının müsrifliğinden fabrikada işleri iyi gitmemiş ve sonrada işi batmış. Ellerindeki her şeyi kaybetmeye başlamışlar. Ali bu duruma alışamamış. En sonunda evlerini bile kaybetmişler. Ali ve ailesi çok zor duruma düşmüşler. Ali hep eski odasındaki oyuncaklarını, eşyalarını düşünmüş. Onları çok özlemiş. Hep pişmanlık duymuş, keşke o zaman her şeyin kıymetini bilseydim diye.
İnsanlar sadece paranın değil, her şeyin kıymetini bilmeli. Doğanın, sağlığın, ailesinin, vatanının kıymetini bilmeli. Yaşadığımız bu virüs nedeniyle evde kalmak bize bunları öğretti.
Sahip Olduklarımızın Kıymetini Bilmek
(Visited 196 times, 1 visits today)