Her şey normaldi, annemle kek yapıyorduk ama un yoktu ve annem ”Eva, Migros’tan 2 kg un alır mısın?” dedi. Ben de ”Tamam.” deyip gittim. Aslında yol çok da uzun değildi, evimizin bir buçuk kilometre ötesindeydi. Neyse Migros’a gittim, biraz karışıktı ama sonunda unu buldum ama 1 kg idi, kasiyerlere ”Ehm… Acaba 2 kg’lık un var mı?” diye sordum, kasiyer, ”Hmm, bir bakayım küçük hanım.” dedi. Ben de biraz sinirlendim çünkü bana küçük hanım denmesini sevmiyordum, kasiyer her reyona baktı ama bulamadı. Gerçi ben de en diplere bakmak istedim ama un torbaları çok büyüktü. O yüzden ”Amaaaan n’olcak 1 kg alabilirim.” diye düşündüm ve 1 kg aldım. Eve gelirken şüpheli bir adam vardı ama pek görmemiştim ve ”Hmm, galiba o adam şüpheli değildir.” diye düşündüm, bir an kendimi çok kötü hissetmeye başladım. Nerdeyse düşüp bayılacakmış gibi oldum ve drama filmlerindeki gibi bayıldım galiba. Neyse, kendime geldiğimde kendimi dar ve kapalı bir yerde buldum, alan çok dardı ve benim dar alan korkum vardı. Ağzım kapalıydı, bu yüzden çığlık atamadım, bir yerde ışık gördüm ve oraya doğru baktım. Dışarısı çok gürültülüydü. Bir yandan yüksek bir tekerlek sesi, bir yandan da bir bebeğin ağlama sesi… O ışığa doğru bakınca ”PAKİSTAN 15.45, ÇİN 12.57, JAPONYA 12,35” gibi şeyler gördüm, tam yandan geçen bir adamın elinde koskocaman bir valiz vardı ve anladım ki havaalanındaydım, şaşırmıştım ve annemi özlemiştim. ”Acaba annem şimdi benim için endişelenecek mi, acaba annemi bekletmiş miyimdir?” gibi şeyler düşünmeye başladım, o deliği biraz daha genişletmeye çalıştım ve genişledi. En sonunda oradan çıktım. Çıktığım şeye bakınca bir valizin içinde olduğumu anladım ve içimden ”Ben ne ara bu kadar küçüktüm, o minicik valize bile sığabiliyorum.” dedim ve beni kaçıran adam da benim peşimden gelmeye başladı ve zor olsa da ağızımdaki bandı çıkardım ve polislere ”Polis abi bu adam beni kovalıyor, ben eve gitmek istemiştim ama adam beni buraya getirdi.” dedim ve başka bir polis beni evime götürmek için adresimi sordu. Ben de söyledim. Eve geldiğimde büyük bir şokla geldim ve annem ”Eva un nerede?” diye sordu. Ben de ”Eh uzun hikaye…” dedim. En sonunda annemle birlikte tekrar un alıp çok lezzetli bir kek yaptık.
SADECE NORMAL BİR GÜN
(Visited 61 times, 1 visits today)