Hayatınızda hiç okuduğunuz bir kitabın ya da izlediğiniz filminin etkisinden günlerce çıkamadığınız oldu mu? Benim başıma çok geldi günlerce sonunu düşündüğüm hatta içindeki küçük detayların bile ne kadar beni etkilediğini fark ettiğim zamanlar oldu. Peki herhangi bir karakterden çok etkilendiğiniz oldu mu? Bugünlerde sosyal medyada gördüğüm popüler bir tweet var o da şundan bahsediyor. Bir kitabı okumayı bitirdiğinizde ya da izlediğiniz film,dizi bittiğinde otomatik olarak uzun bir süre etkilendiğiniz karakter gibi davranmaya başlıyormuşsunuz. Sizce bu iyi bir film,dizi ya da kitabın bizim düşünce tarzımızı değişitirebileceği anlamına mı geliyor?
Son zamanlarda oldukça popüler bir mini dizi olan ” The Queen’s Gambit” birçok kişide büyük etki yaratmışa benziyor. Konusu ise Beth Harmon adlı yetim satranç dehasının sekiz yaşından yirmi iki yaşına kadar yaşadıklarını ve dünyanın en iyi satranç oyuncusu olma yolculuğunda madde bağımlılığına karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Konusu ilginizi çekmemiş olabilir ya da satrancı sıkıcı buluyor olabilirsiniz ama dizi yayınlandıktan sonra eBay’deki satranç takımı aramalarını neredeyse üç katına çıktı. Bunun yanı sıra online satranca olan ilgi de arttı ve hem Chess.com hem de Chess uygulaması ciddi bir artış yaşandı. Kısaca insanlar üzerinde çok büyük bir etki bıraktı. Ben izledikten sonra yıllardır elimi sürmediğim satranç tahtasını çıkardım ve oynamaya tekrar başladım.
İyi bir film ya da dizi olması için o filmde veya dizide olması gereken belli başlı kriterler vardır. Mesela oyuncular, konusu, uzunluğu ve birçoğu. “The Queen’s Gambit” hepsi bakımından çok başarılıydı özellikle de oyuncular bakımından ve bu yüzden bu kadar büyük bir başarı elde etti. Oyuncuların bize aktarmaya çalıştığı duygu açıktı. Başlıca hayattlarındaki hiçbir şeyin onlara satranç kadar zevk vermediğini ve günlerinin tamamını satranç düşünerek geçirdiklerini diziyi izlediğiniz zaman tamamen anlıyorsunuz. Burada onlara başarısız oyunculuk sergilediler demek kesinlikle doğru olmazdı.
Küçük yaşta izlenen, okunan ya da yaşanan olayların bizi %70 oranında daha çok etkilediği psikolojik olarak kanıtlanmış. Peki sizin küçükken çok etkilendiğiniz bir film ya da kitap var mı? Benim var “Charlie’nin Çikolata Fabrikası”. Charlie , annesi, babası, iki ninesi ve iki dedesiyle büyük bir kentin bitiminde küçük bir tahta barakada yaşamaktadır. Charlie çikolatayı çok sever ama alacak parası yoktur. Dedesinin biriktirip ona vermiş olduğu parayla kendine Willy Wonka’nın çikolatalarından birini alır ve o sırada ise fabrikasını devretmek isteyen Willy Wonka’nın düzenlediği bir yarışmanın adaylarından biri olur. Bu filmi izlemeden önce çikolatayı sadece severdim ama bu filmden sonra çikolataya olan sevgim kelimelerle tarif edilemeyeck boyuta geldi. Filmden sonra en büyük hayalim ise Umpa Lumpaların üzerinde kayık sürdüğü çikolata nehri oldu.
Filmi izlememin üstünden yıllar geçti ama benim hala unutamadığım bir film olarak kaldı. Uzun lafın kısası iyi bir film insanın bakış açısını tamamen değiştirebilir ve hatta onu farklı bir insan bile yapabilir. Sadece onun için mükemmel bir film izlemesi gerekecektir.