Bugünün ne kadar sıkıcı geçtiği anlatmama gerek yoktur herhalde. Yaptığım tek şey yatağımda yatıp en sevdiğim aksiyon dizisini izlemek oldu, her zamanki gibi. Keşke gerçek hayat da böyle maceralı ve aksiyonlu geçse! Tüm bunları aklımdan geçirirken havanın yavaş yavaş karardığını gözümle seçebiliyordum. Evet, yorgundum ama uyumadan önce en azından akşam yemeğini yiyecektim. Akşam yemeğini bitirip aileme iyi geceler dileklerimi iletip odama çıktım. Son bir bölüm izleyip uyuyacaktım, bağımlılığıma veriniz, ne de olsa tüm gece gözümü yormaktansa uyuyup dinlenmek daha mantıklı olurdu. Kendimi yatağa atar atmaz uyudum, ama bilmiyordum ki gün boyunca izlediğim bölümler rüyamda beni bulacaktı.
Nasıl uyandığımı sormayın, aşırı korkutucuydu! Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde yatağımdan sıçrayarak gözümü açtım. Rüyam ile de üst üste gelince resmen karabasanın “kankası” gibi hissettim. Rüyamı kısaca anlatayım, söylentilere göre 21 Aralık günü bazı talihsizlikler olacaktı. İlk olarak annem pazara gitmişti daha sonrasında ise kedim hasta olmuştu ve bazı “kahinlere” göre elektriklerin gitmesi kehaneti gerçekleşmişti.
Bunların hepsinin sadece bir rüyadan ibaret olduğunu hatırlayıp bir süre telefonumla oynadıktan sonra yatağımdan kalktım. Kahvaltı için aşağı indiğimde annem orada değildi, kardeşime sorduğumda dışarı çıktığını öğrendim. Malum evde domates ve limon bitmiş. Kahvaltı masasına oturduğumda bir şey unuttuğumu hissedebiliyordum ama ne unuttuğumu bilmiyordum. Tabi ya, kedim Liz’e mamasını vermemiştim! Bunu anımsadığım gibi aç kedimin mama kabına hemen mamasını koydum. Bir dakika, bu koku da ne? Etrafıma baktığım gibi Liz’in kumunu fark ettim, hasta olmuş. “Yine yerde gördüğün böcekleri mi yedin Liz?” biri bu kediyi durdursun, sürekli böcek yiyip hasta oluyor. Ben de kumunu temizlemek zorunda kalıyorum ve tam anlamıyla ceset gibi kokuyor. Sonra temizlerim diye düşünüp salona gittim. Televizyonu açıp diziyi seyretmeye koyulurken olanları düşündüm. Bir anda rüyamı hatırladım, her şey aynı gitmişti. Kanım donmuştu tam anlamıyla! E, sıradaki olay neydi? Bunu dediğim anda açtığım televizyonun kapanmasıyla ürperdim. Tabi ya, elektriklerin gitmesi bir sonraki olaydı! Tüm gün dizi izlediğimden artık günlere bakmaya gerek duymuyordum ama bugünün 21 Aralık olup olmadığını öğrenmem gerekiyordu. Hemen koşup masamdaki takvime baktım, “21 Aralık 2020”.
Gerçeğin yüzüme çarpmasıyla tam anlamıyla kaskatı kesilmiştim, rüyam gerçek olmuştu! Sadece internetten bakabilseydim… Ama elektrikler yoktu ki. Komşumuz İlayda teyzeye gidip rüyamı anlattım, kendisi falcıydı. Söylediğine göre her şey hayal edebileceğimden daha da kötü olacakmış. Ardından ekledi, “Senin yerinde olsaydım ve ‘gördüğüm rüyanın ertesi gün gerçek olacağını bilseydim’, uyumaya cüret bile etmezdim .