Yeni bir sabaha uyanmıştım, her şey aynı şekilde lavaboya gittim yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım, geri döndüm odama yatağımı örtüp üstümü giyindim. Günlerden cumartesiydi ve kahvaltı için merdivenlere doğru yöneldim. Ayağım takıldı ve merdivenlerden yuvarlanmaya başladım derken arkamda bir anda bana benzeyen ruhumsu tarzında bir şey belirdi ve beni yakaladı. Daha ne olduğunu kavrayamadan geri kayboldu ve ben bir kaç test sonrası fark ettim bu ruh benim ruhum ne zaman adrenalin ile dolsa ortaya çıkıyordu. Bu gücü kendi yararıma kullanabilmek için günlerce antrenman yaptım.
Artık ne zaman istesem bu ruhu çıkarabiliyor günlük hayatta kullanabiliyordum. Bir sürü işe yarıyordu: örneğin ulaşamadığım şeylere ulaşma veya bu ruh benden çok daha iyi görüp duyabildiği için hiç bir şey benden kaçmıyordu. Bir tane daha iyi yanı ise bu ruhu kimsenin görememesi bu sayede çok rahat bir şekilde kullanabiliyorum. Bir gece geç saate kadar okulda kalmıştım ve eve dönüş yolunda bir tane adam karşıma çıktı. Beni tüm değerli şeylerimi vermekle tehdit etti ve bende bunun üzerine “ruhumu” adama yumruk atmak için kullandım. Adam havaya uçtu ve yere yığıldı, bu olay sonucundan “ruhumu” bu şekilde de kullanabildiğimi öğrendim. Eve güvenli bir şekilde vardım ve yatağıma yatıp uyudum. Sabah kapının çalmasıyla uyandım ve kapıyı açtığımda çok ilginç görünümlü bir adam kapımızdaydı. Benim ismimi sordu ve ben de “Evet benim” dediğim an arkasından benimki gibi bir ruh çıkarıp bana saldırmaya başladı. Neyse ki o kadar antrenmanı boşuna yapmamıştı çok hızlı bir şekilde atağı geri savurdum. Neler gördüğüme inanamıyordum benim gibi bir ruh kullanıcısı daha!
Onun ruhu benim ruhumdan farklı olarak yakın menzilde çok etkili değildi o yüzden benden uzakta duruyordu. Biraz tanışmadan ve sorunun ardından öğrendim ki benim gibi güçleri olan bir kaç kişi varmış ve sadece “ruha” sahip olanlar diğerlerinin ruhlarını görebiliyormuş. Şuan savaşacağım kişi ise beni öldürmek istiyor ama ben tabii ki buna izin vermeyeceğim. Yaklaşmak için bir adım attım ve ayağımın altı bir anda patladı ve “ruh” umun ayağı da patladı. Acı içinde kıvranırken kötü adam bana ruhunun gücünden bahsetti: dokunduğu her şeyi kendi kontrol ettiği saatli bir bomba yapabiliyormuş. Bunu öğrendikten sonra çok daha dikkatli olmam gerektiğini fark ettim ve ruhumun gücü ile kendi yaramı iyileştirip tek uzak menzil saldırım olan “uzun parmak” saldırısı yaptım,. Basitçe parmağım 20 metre uzuyor ve dokunduğu her şeye hasar veriyor. Rakibim bunu fark edip bombalarını kendine zarar vermediğinden bombalarıyla havaya uçup annemlerin odasına girdi. Olabildiğince hızlı bir şekilde yukarı çıktım fakat maalesef annem ve babam çoktan öldürülmüşlerdi
Bunu görünce öyle bir sinirle doldum ki yaptığım atağın hızı normal atağımın 10 katına çıktı ve “ruhum” tamamen adrenalinle dolduğundan vurduğum yumruklar çok sert ve hızlıydı, bu sayede daha birine tepki veremiyorken bir başka yumruk geliyordu. İçimdeki tüm öfkeyi serbest bıraktım ve tam tamına ışık hızında arka arkaya 1000 yumruk attım. Bu yumrukların hepsini öyle bir atmıştım ki rakibim tepki veremiyor öylece havada asılı kalıyordu.
Elbette bütün bu yumruklar sonrasında onu yendim ve hemen anne babamı iyileştirmeye koştum fakat onlar çoktan ölmüştü ve benim “ruhumun” gücü ölülere işlemiyordu. Göz yaşlarına boğulmamak için kendimi çok zor tutum ve içimden sadece: “Ben bir sihirbaz olsaydım anne ve babamı geri getirirdim” diye söylendim. Ama ben sihirbaz değil bir savaşçıydım artık, bundan sonra yemin etmiştim bütün kötü “ruh” kullanıcılarını öldürecektim.