Yine rotasız bir gemide uyandık bu sabah… Issız, uçsuz bucaksız ve yorucu yolumuzun artık bitmesi umuduyla yanıp tutuşan aydınlık kesimin yanı sıra kaptanın yolundan sapmayıp onu körü körüne t
akip eden bir grup insanın varlığı kaptanın yüreğine bir su serpse de geminin kalan %49’luk kısmı bu durumdan şikayetçi gibi. Ama kim umursar ki %49’luk kısmı, aynı görüşte olmadığı için onlar ötekileştirilmeli zaten?
Alnımıza damlayan yağmur damlaları, bizi kaptanın en yakın yardımcısı olan korsan şapkalı yardımcısı kadar rahatsız ediyordu. Geminin rotasının Allah’a yani kurtuluşa, güzel günlere gittiği söylense de ne yazıktır ki durumlar öyle gözükmüyor. Geminin teçhizat ve yeme-içme bölümünden sorumlu yardımcı kaptan ise kaptanımızın kızının eşi. Bize gemideki kaynakların tükenmediğini, tükenmeyeceğini söylese de aydınlık kesim bunu apaçık görüyordu. Gemiyi geliştirmeye yönelik girişimlerin reddedilmesi insanları kuşkulandırıyor ve bir nebze de olsa sabırlarını taşırıyordu. Fakat gemide insanların erzaklarından keserek ortaya getirdiği bir nevi yardım fonunun ”Allah yolunda” çarçur edilmesi bardağı taşıran son damla oldu. İnsanlar artık bıkmış ve yeni bir kaptan seçme amacıyla bir toplantı, bir seçim yapmak istiyordu. Aydınlık kesimin içinden helal süt içmiş, kendini bilimin ışığında geliştirmiş ve her derde deva olabilecek düzeyde bir rakip belirlenmişti kaptanımıza. Yapılan seçim sonucunda yeni aday kazansa da yenilgiyi hazmedemeyen taraf yerli yersiz suçlamalarla toplantıyı reddetmiş fakat bilmedikleri bir nokta vardır ki adalet er geç yerini bulacaktır.
Bu hikayeyi bir masalda okumuştum ve bu hikaye bana bilimin ışığında atılan her adımın sağlam temellere dayandığı ve tek doğru yolun bilim olduğunu göstermişti. Cahit Arf isimli Türk matematik üstadının da dediği gibi ”Bilim ve inanç iki ayrı unsurdur. Birleşirse devrim yapabilirsiniz.”. Aslında çıktığı kapı aynı benim anlattığım hikayeyle aynı fakat biliyorsunuz ki masallar ek değildir ve olamazlar da değil mi?
Sonuç olarak, toplum olarak şunu unutmamalıyız ki gerek bilim, gerekse din iki ayrı kutsal bilgi kaynağıdır; onları aynı yolda kullanmadığımız sürece. Çünkü eğer karışırsa varacağımız son o hayal ürünü ”Rotasız Gemi” ile aynı olur değil mi? Hani diyorduk ya bilim ve din ayrı ayrı iki kutsal kaynaktır, o zaman şimdi dini kullanalım ve şükredelim; çünkü bizim gemimiz bir süper güç!