Günümüzde teknolojinin ilerleyişi her ne kadar olumlu olsa da, bu ilerleyişin hızı bazı insanların mesleklerini kaybetmesine yol açacaktır ve bu da o insanları ekonomik olarak olumsuz etkileyecek, boşuna senelerce üniversite okuduklarını düşündürecek ve onlara istemedikleri bir iş yaptıracaktır. Robotlaşma gittikçe artmakta ve bu robotlar ciddi derecede iş gücüne katkısı var. Ama sundukları katkıların yanında zararları da bi hayli fazla. Bu robotlar sayesinde bir çok kişinin yapacağı işi bir robot yapmakta, bu tarz işçiliklerde daha verimli ve hata yapma olasılığın azalmasından dolayı tercih ediliyor. Yapay zekâ teknolojisinde gerçekleşmesi beklenen gelişmeler onun insanlığın kaderi üzerinde çok daha belirleyici bir güç olmasını sağlayabilir. Ancak yapay zekâ üzerinde şimdiye kadar elde edilen ilerleme, bu gücün sınırlarını kesin olarak bilemeyeceğimiz kadar kısıtlı. Bilim insanları bu teknolojinin geleceğinin ne olacağı konusunda şimdilik yalnızca öngörüde bulunabiliyorlar. Öne sürülen sorulara karşılık sıkça dile getirilen argüman ise, ünlü fizikçi Stephen Hawking’in Cambridge Üniversitesinin Yapay Zekâ Araştırma Merkezi’nde yaptığı konuşmada söyledikleri oluyor: “Güçlü bir yapay zekânın yükselişi insanlığın başına gelen en iyi ya da en kötü şey olabilir. Hangisi olacağını bilmiyoruz.” 2011 yılından itibaren meslek liselerinin Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Biyomedikal gibi alanlarında Mikro Denetleyiciler dersi zorunlu hale geldi ve öğrenciler robot bilimine bir yerden girmiş odlular. Çoğu lisede ve üniversitede düzenlenen robot yarışmaları ise bunların kanıtıdır diyebiliriz. Bu sayede meslek liselerinden ve diğer mühendislik fakültelerinden işçi ve teknik elemanların sayısı azalmakta. Ülkemizde geleceği pek parlak olarak görülmeyen bu robot sektörü işsizliğin giderek artmasını sağlar. TÜİK verilerine göre 2017 Ocak ayından itibaren işsizlik %13 civarına yükselmiş ve bu işsizliğin bir çok sebebi olsa da en başlıca sebeplerinden birisi, artan ‘robotlaşma’. Sıradan bir otomobil firmasının %39‘unu robotlar oluşturuyor. Otomobil firmaları üzerinden konuşacak olursak, arabanın gövdesinin yapımında kullanılan 1 robot 7 insan gücüne denk gelmekte. Kabaca hesap yapacak olursak 500 robotun olduğu bir otomobil fabrikasında 3500 insanın işine gerek kalmadığını söyleyebiliriz. Ama buna rağmen robotları düşmanca görmek saçma olacaktır. Eğer robotları kendi ülkemiz üretirse bu robotun teknik parçalarını yapacak olan fabrikalarda yine insan gücü lazım olacaktır. Aynı zamanda robot teknisyenliği gibi yeni işler ortaya çıkacağı için hızla kalkınmamıza olanak sağlayacaktır. O zaman robotlaşma, sanayisi ve ekonomisi zayıf olan ülkeleri kötü etkiliyor diyebiliriz. Ben robotların insanların iş imkanlarını kısıtlamalarının doğru olduğunu düşünmüyorum. Evet belki robotlar atandıkları konularda insanlardan çok daha hızlı olabilirler fakat teknolojinin ilerlemesi biz inanların empati duygusunun önüne geçmemeli.
MİRAY ÖZÇELİK