Bazı şeyleri yaşamaktan korktunuz mu? Veya çok istediğiniz bir şeyin gerçekleşmemesi sonucu üzüldünüz mü?
Rüyalar yapamadığımız yada yapmış olduğumuz, peki ya rivayetlerde anlatılanlar gibi yapacak olduklarınızın bir simülasyonudur. Fakat bu simülasyon bilinç altınızdan ve arzularınız’dan etkilenir. ve çok silik yaşanır. Peki bunca farklı şeye göre şekil alan ve belkide korkularımızdan doğacak rüyamızın gerçekleşmesini ister miyiz?
Bu soruya cevap vermek için en gerekli soruyu kendi bilinç altıma sorarsam gerçekleşmesini isteyip istemediğimin yanıtını daha kolay bulurdum. Ben kendimi bildim bileli rüya görmekten korkarım: bunun nedeni rüyalarımın çoğunda stres dolu gerilimin beni korkuttuğu anlar yaşadım. Daha önce öldüğüm rüyalarımda oldu ama hepsinde tam öleceğim anda uyanmıştım. Fakat bazı rüyalarımda sevdiğim insanların bulunduğu konumdan dışlanması ve benim onları konumları yüzünden sevdiğim yalanını bana aşılamaya çalışıyor beynim. Ancak bazen aklıma şüpheler düşüyor. Madem beynim bana bunların simülasyonlarını yaratıyor ve bende beynim, dolayısıyla düşüncelerimle var oluyorsam bu neden bir yalan olsun ki. İşte bu noktada gerçek hayat denilen alemde bunu sürekli sorgular ve deneyini yaparım: gerçekten bilinç altım benim yalan olduğuna inandığım şeyleri beynime doğru olarak mı aşılıyor? Konudan yani rüyalardan ayrıldığımı ve kendi psikolojimi anlatmaya başladığımı sanmayın. Bunun nasıl bir yalan olduğunu anladım biliyor musunuz? Rüyalar başta bahsettiğim gibi bilinç altımızdan etkilenir ve ben de bilinç altımdan etkilenen rüyama güvenmedim, çünkü bilinç korkulardan da beslenir ve var olmasa bile var der. Sevdiğim kişileri konumları yüzünden sevmek benim için bir korku ve çocukların rüyalarında gördükleri canavarların gerçek olmadıklarını bile bile şüphe duymaları ve korkmalarını sağlar, işte benim canavarım da bu, gerçek değil ama şüphe veriyor. Burada şöyle bir örneklendirme vereceğim: her rüyada bilinç altımız ile satranç oynarız ve hep o yendi beni çünkü oyunu oynayamadım, çünkü uyuyordum. Daha da açıklayıcı bir örnek de bilinç altımızın bir köpek olduğu. Eğer o köpeği çiğ etle besler eğitmez döver ve iğrenç şeyler yaşatırsanız o köpek canavara dönüşür ve rüyalarda sizi korkutur. Daha önce çocukken size biri şüphe sokarsa köpeği beslemiş olur. Ve biri bana istersen köpeği sevebilirsin yani rüyanın gerçek olmasını ister misin dese kabul etmezdim. Rüyalar travmalarla doludur başkalarının verdiği yemeklerle.
İlk başta uzun uzun nedenini anlattım ve sonra cevabımı verdim bunun ise bence çok güzel bir nedeni var. Eğer ilk başta cevabımı verseydim, bir karar vermiş ve bu karara nedenler arıyor olurdum. Şimdi ise kendimi korkularımı az biraz olan tecrübelerimi ortaya koydum ve onlar için bir cevap arıyorum. Bu metodu uyguladığımda daha güvenilir bir cevap bulmuş oldum. Böylece kendime yalan söylemedim ve beni asıl koruyacak şey olan benliğimden uzaklaşmadım.
Bana göre bilinç bizden bağımsız bu yüzden de sonunu bilemediğimiz bir hikayenin gerçekleşmesini isteyecek kadar cesur olmadığımı düşünüyorum.