Arda Bey iş çıkışı en sevdiği restorana yemeğe gitmek istemişti.Restorana gittiğinde cam kenarına oturdu ve camdan akan yağmur damlalarını izlemeye başladı.Sıcak yemeği geldikten sonra pek de kalabalık olmayan restoranın içinde keyifle etrafı izlemeye başladı.Ardından bir kahve istedi.Kahvesini içtikten sonra paltosunu aldı ve arabaya doğru gitti.
Eve geldiğinde yorulmuştu.Telefonunu çıkarmak için elini cebine attı fakat bir kağıt buldu.Kağıtta beni ara yazıyordu ayrıca bir de telefon numarası vardı.Ertesi gün restorana tekrar gitti.Kapıdaki güvenliğe:
“-Cebimde’Hemen beni ara!’yazan bir kağıt parçası buldum.Buruşan kağıtta son rakamı silinmiş bir de numara yazıyordu.”Güvenlikçi:
-“Bana, kağıdı verin.Ben sorarım.”
Arda Bey teşekkür edip kağıdı verdi.Daha sonra arabaya yöneldi.O sırada restoranda oturan bir kişinin ona baktığını fark etti.Adamla göz göze geldikten sonra adam gözlerini çevirdi.Arda Bey ise arabasına binip oradan uzaklaştı.Ertesi gün işten döndüğünde evinin bulunduğu sokakta yine aynı adama rastladı.Biraz korkmuştu ama aldırış etmedi.Kağıt konusundaki gelişmeleri öğrenmek için restorana gitmişti Arda Bey.Gittiğinde yine o adamı görmüştü. Adam,Arda Bey’i görünce hemen kalktı ve koşar adımlarla uzaklaşmaya çalıştı.Bunu gören Arda Bey, adamın peşinden gitmeye başladı.Arda Bey adama durması için bağırıyordu fakat adam hiç umursamadan yoluna devam ediyordu.Adam artık koşmaya başlamıştı.Arda Bey de arkasından koşuyor şehrin içinde sanki bir maraton var gibiydi.Adam bir süre sonra ortalıktan kaybolmuştu.Arda Bey çok yorulmuştu fakat adamın peşini bırakmak istemiyordu.Birçok sokaktan geçtikten sonra karanlık bir yolda adam kaybolmuştu.Arda Bey bunun üstüne adamı biraz aramış,bulamayınca vazgeçmişti.Kaçan adamın,notla kesinlikle bir alakası olduğunu düşünen Arda Bey adamı araştırmaya başlamış hatta polise bile gitmişti.Arda Bey notu polise vermişti.Birkaç gün sonra telefonun kaynağı bulunmuştu.Bunun üzerine harekete geçen polisler,Arda Bey’e de haber vererek telefonun sinyalini takip etmeye başlamıştı.Sinyal sürekli olarak yer değiştiriyordu.En sonunda bir evde gözüken sinyale giden polis ekipleri ve Arda Bey içeri girmek için kapının önüne gelmişti.Polisler önce kapıyı çaldı.Bir süre kapıyı kimse açmayınca polisler içeri girmek zorunda kaldı.İçerde kimse yoktu.Evi aramaya başladılar.Evin içinde birçok telefon vardı.Bu kadar çok telefon ne için kullanılabilirdi ki?Daha sonra arkada açık olan pencereyi gördüler.Evin içindeki kişinin oradan kaçtığını düşünüyorlardı.Polisler hemen dışarı çıkıp kaçan kişiyi aramaya başladı.Evin arkası ormandı.Kaçan kişi ormana kaçmıştı.El fenerleri yakılan ormanda herkes o kişiyi arıyordu.Uzaktan bir ses gelmişti.Sesin kaynağını arayan polisler koşan b ir adam gördü.Polisler adamın arkasından koşmaya başladı.Bir dal parçasına takılıp düşen adam sonunda polisler tarafından yakalanmıştı.
Polisler tarafından karakola götürülen adamın bir dolandırıcı olduğu ortaya çıktı.Telefonların sebebi de buydu.Farklı telefonlardan insanları arayıp paralarını almaktaydı.Arda Bey sayesinde bir dolandırıcı yakalanmıştı.Karakoldan çıkarken adamın götürüldüğünü gören Arda Bey,bu adamı tanımıyordu.Şaşkın gözlerle etrafa bakan Arda Bey,ileride bir çift göz gördü.Bu gözler işte o restorandaki gözlerdi.