RESİM VE HEYKEL MÜZESİ GEZİM

RESİM VE HEYKEL MÜZESİ GEZİ

Merhaba arkadaşlar ben Melis, bu bloğumda sizlere yaz tatilinde amcam ve kuzenim Çağla ile gezdiğim T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Ankara Resim ve Heykel  Müzesi’ni anlatacağım umarım keyif alırsınız.

İlk önce bu müzedeki çok ama çok dikkatimi çeken ‘RESSAMLIK YEMİNİ’ ne bakalım.

                  Ressamlık  Yemini

… bu güne kadar resim sanatı alanında yapılagelmiş olanları inceleyeceğime; kendini bütün dünyaya kabul ettirmişler arasında beni en çok saranları ayırarak onlara kendi araştırmalarımı ve denemelerimi katacağıma; alışagelmiş, basma kalıp, hazırlop, çiğnene çiğnene tadı tuzu kalmamış hiçbir şeyi tekrarlamayacağıma; elimden çıkan her çizgiye, her lekeye, her beneğe, her renge, kendi aklımı, kendi tecrübemi, kendi tasarımımı, kendi ömrümü, yüreğimi basacağıma; aldığım nefes, içtiğim su, bastığım toprak, gözüm, kulağım, burnum, elim, belim, dilim, derim üstüne yemin ederim. Yemini bozduğum gün buradan giderim.

 BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU 

Evet, şimdi de müze binasının tarihi geçmişine bakalım:

Ankara’da bir Resim ve Heykel Müzesi’nin açılması, Devlet Resim ve Heykel Sergilerinin programlanması  ve uygulamaya konulması kapsamında planlanır ancak gerçekleşmesi uzun yıllar alır. 1920′ li yıllarda düşünülmesine rağmen 1937 yılında programın içinde yer almıştır. Ankara Resim ve Heykel Müzesi’ni açabilmek için takvimlerin 1980 yılını göstermesi beklenmiştir.

Şimdi de bazı ressamların resimleri ile ilişkisine bakalım; 

Nazmi Ziya Güran ‘ın Manzara adlı resmi; taze yeşilleri, sıcak turuncular ile betimlenen İstanbul bostanları ve çevrelerinde yer alan evlerin izlenimci bir yorum ile resimlenmesidir. Kar resmi ise; Güran ‘ın nadir olarak resimlediği konular arasında yer alır . Beyaz bir örtü olarak doğayı kaplayan kar, 1932 yılında İstanbul Selimiye ‘de bulunan Nazmi Ziya’ nın kar altında görünümünü belgeler.

Feyhaman Duran’ın Hoca Ali Rıza Portresi, Duran’ın döneminin sanat anlayışının doğrultusunda yapmış olduğu resimler arasında çok özel bir yere sahiptir. Laleli Buket adlı natürmort resmi, sanatçının natimortlarının portreleri kadar dengeli bir kompozisyonlara sahip olmadığını kanıtlar. Aynı özellik manzara resminde de söz konusudur.

Evet arkadaşlar benim müze yazım bu kadardı, umarım yazımı beğenmişsinizdir bir daha ki ay başka bir yazıyla karşınızda olacağım şimdilik hoşça kalın. 🙂 🙂 🙂   

(Visited 110 times, 1 visits today)