Renkli Şekerler ve Çiçeklerden Bir Şiir

Yılın o zamanı yine yaklaşıyordu, her sene yaptığımız aynı şeyi yapacaktık. Doğa Tanrıçası’nın doğum gününü kutlayacaktık. Tam olarak doğum günü diyemeyiz tabii. Neredeyse beş yüz yıl önce kendisiyle beraber aynı bölgeyi yöneten bir kral (Kızıl Toprakların Hakimi)  ve bir de tanrıça (Çiçeklerin Tanrıçası) vardı. Kral, geçmişe çok bağlı kaldığı için bölgede büyük bir felaket ortaya çıkardı. Bu felaketin bitmesi için kendi gücünü çok harcamasıyla Doğa Tanrıçası bir çocuğun formunu aldı, fakat felaket böyle sonlanmadı. Felaket,  kralın kendisini feda etmesiyle son buldu. Bu günün kutlanma amacı aslında eski Doğa Tanrıçası’nın hayatını yitirmesiyle yeni Doğa Tanrıçası’nın oluştuğu günü kutlamaktır. 

Bölgede festival “Renkli Şekerler ve Çiçeklerden Bir Şiir” adıyla geçer. Festivali her sene belli kişilerden oluşan bir grupla organize ederiz, tabii ben de gruptan biriyim. Fakat grubumuzdan biri bölgede başka bir yere görevi çıkınca onsuz yapmak zorunda oluyoruz, genellikle görevi çıkan hep aynı kişi olur. Organize etmek için sadece biz çalışmadık, bölgenin diğer insanları da yardım etti. Bölgenin insanları vagon sürüşü, mücadele ve anomali oyunlarını ve yemekleri organize ettiler. Vagon  oyununda sürdüğümüz vagonla gereken minimum yerli çiçek sayısını toplamaya çalışılır, mücadelede yerli organizmalarla (genellikle mantarlar olur) belirli alanlarda en kısa sürede çatışılır, anomali oyununda ise belirli bölgelerde yerinin orası olmayan cisimler bulunmaya çalışılır. Biz konfeti, tanrıça için olan salıncaklı vagonu ve şehri dekore ettik. Grubumuzdaki mimar ve yanındaki arkadaşı vagonla uğraştı, ben ve gruptaki diğer kızlar konfeti, içindeki çiçek ve şekerleri organize ettik. Tabii konfetinin içindeki çiçekleri grubumuzdaki orman bekçisi topladı, göreve çok çıkan arkadaşımız da ona yardım etti, ikisi akademiden çok yakın arkadaşlar. Öte yandan diğer arkadaşımız da dans etme çalışmaları yaptı. Dans etmenin kökü ilk festivalde kralın telli enstrümanı çalarak Çiçekler Tanrıçası’nın dans etmesine kadar uzanır, aynı şekilde neredeyse beş yüz yıl öncesi.

Festival gününde ilk Doğa Tanrıçası salıncaklı vagonla halk tarafından karşılandı, önünde iki kız eşlik etti, birisi telli enstrüman çalarken diğeri de en önde festival dansını gerçekleştirdi. Şehrin her tarafına eski Doğa Tanrıçası’nın yarattığı bitki benzeri küçük canlılar dağıldı, her yerdeydiler. En çok beklediğimiz an konfetinin patlamasaydı. Mimar olan arkadaşımız konfeti patlatmaya yardım etti. Patladığında herkes çok etkilenmişti, yüzlerce şeker ve çiçekler havada uçuşuyordu, özellikle Doğa Tanrıçası çok sevinmişti. Vagonla şehrin etrafında tur attıktan sonra tanrıçanın festivalde halkıyla vakit geçirmesi için bıraktık. Gün boyu dans edildi, müzikler çalındı, yemekler yendi, arkadaşlar beraber eğlendi, çocuklar bitki benzeri canlılarla vakit geçirdi ve tanrıçayla vakit geçirildi. 

Bu seneki festival çok keyifliydi, sonunda gruptaki tüm arkadaşlarım buradaydı ve çok verimli vakit geçirdik. Seneye gerçekleştireceğimiz festivali dört gözle bekliyorum.

(Visited 4 times, 1 visits today)