Geçmişte daha fazla olmakla birlikte geçmişten günümüze kadar gelmiş uğursuzluk getirdiğine inanılan bir takım obje, sayı ve bunlar gibi birçok şey vardır. Bu tür şeyler batıl inanç olarak da adlandırılır. Bazı insanların hayatlarında çok büyük yer kaplarlar. Bazıları için ise sadece geçmişten gelen, bilinçaltına yerleşmiş inanışlardır. Onların ne olduğunu o kadar kanıksamışız ki; neden, niçin olduklarını asla sorgulamayız. Günlük hayattan düşünecek olursak kara kedi görmek, evin içinde yere şemsiye düşürmek ya da kapalı alanda şemsiye açmak, ayna kırmak hatta her gün karşımıza çıkan 13 sayısı bile uğursuz kabul edilir. Peki, bu durumlar neden oluşmuştur ve insanı nasıl bu kadar etkiler?
13 sayısı Paganizmde, Hristiyanlıkta ve birçok farklı bölgede farklı anlamlara gelebilir. Paganizmde tanrı Loki diğer 12 tanrının katıldığı bir şölene 13. olarak giderek eğlenceyi bozmuştur. Bu durum İskandinav halklarında en sevilen tanrı Balder’in ölümüyle sonuçlanan kavgaya yol açmıştır. Hristiyanlıkta, İsa’nın Son Yemek olarak havarileri ile son kez bir araya geldiği yemekte masada 13 kişi vardır. Masadaki 13. kişi onu ele verir. İki hikâyede de geçen sofra olayından sonra 13 kişiyle birlikte aynı masaya oturtmaktan kaçınılır; birçok otelin 13 sayısını taşıyan odası ve 13. katı yoktur ancak 13 sayısı bazı ülkelerde şanslı olarak görülmektedir. Objelere de birçok farklı anlam yüklenmiştir. Mesela bıçak; bıçağı elden ele uzatırken, önce tükürmeniz gerektiğine inanılır, aksi halde uzattığınız insanla aranız açılacağı yönünde inançlar vardır. Bu hikâyeler geçmişten gelmiştir, doğruluğunu kanıtlamak imkânsızdır. Gerçek olup olmadığı bilinmez ancak bunlara inanmak bazı insanlara iyi gelir. Ama bazıları için takıntı haline gelmiştir.
Voltaire “Batıl inanç ve bilgisizlikten oluşan fanatizm, bütün asırlar boyunca bir hastalık olmuştur.’’ demiştir. Bazı insanlar takıntılarına o kadar bağlıdır ki hayatlarını mahvedebilirler. Sadece bu garip takıntılar yüzünden evine ayna asmaktan kaçınan, kara kedi görünce kaçan insanlar vardır. Hastalık haline getirilen bu durum kimini çok etkilemese de kimi için bir hastalıktır. Bu kişilerin hastalık haline gelecek kadar hayatlarını zindan etmesinin sebebi korkudur. Dolayısıyla eğer batıl inançlarını gerçekleştirmezlerse günlerinin ters gideceğini düşünürler. Toplumda garip karşılanacağını düşündükleri için profesyonel yardım almayarak durumu normalleştirmeye çalışabilirler.
Batıl inançlar bazen sayılarla, objelerle kimi zamanda hayvanlarla karşımıza çıkabilir. Hastalık haline dönüştüğü durumlarda olsa da, çoğunluk için sadece geçmişten gelen alışkanlıklardır. Neden olduklarına çok takılmayız. Aslında batıl inançları doğruluğu kanıtlanamadığı için tesadüfe bağlayabiliriz. Onları kafamızda o kadar çok kodlamışız ki kara kedi gördükten sonra olan her kötü şeyi kara kediye yorarız. Aslında normal bir günde başımıza kötü şeyler gelebilir. Batıl inançlarımız, çok bağlanmadığımız sürece hayatımıza renk katan tesadüflerdir.