Merhaba arkadaşlar, ben Ataberk. Beştepe Koleji 10. sınıf öğrencisiyim. Bugün sizlere günümüzün en iyi basketbol oyuncularından biri olan Stephen Curry’nin basketbol kariyeri ve kırılması güç rekorları hakkında bilgi vereceğim.
Wardell Stephen Curry 14 Mart 1988 yılında Ohio’da doğmuştur. Babası eski NBA oyuncusu Dell Curry, annesi ise eski voleybolcu Sonya Curry’dir. Curry 1.91 m boyunda ve 86 kg.dır. Oyun kurucu ve şutör guard pozisyonlarında görev almaktadır. Curry küçük yaştan beri babası sayesinde basketbol eğitimi almış ve küçük yaşta basketbolunu geliştirmesine babası yardımcı olmuştur. Curry lise döneminde Charlotte Hristiyan Okulu’nda basketbol kariyerine başlamıştır. İlk sezonunda etkili performansıyla liselerarası turnuvada takımına 1.lik getirmiş ayrıca %48 üçlük atış yüzdesiyle oynayarak en iyi şutörlerden biri olarak tanımlanmıştır. Daha sonra birçok iyi liseden burs teklifi gelse de, lise hayatını bu okulda devam ettirmiştir. Curry, üniversite eğitimi sürecinde 2006-2009 yılları arasında, Davidson Koleji’nde basketbol oynamış ve ayrıca eğitimini de iyi bir şekilde tamamlamıştır. 2008-2009 sezonunda Kolej Liginde 28.6 sayılık ortalamayla ülkenin kolej liginin en yüksek skor ortalamasına sahip oyuncusu olmuştur. Genç yaştaki bu performansıyla babasına çok benzetilmiş, hatta Dell Curry’den daha iyi bir oyuncu olacağı tahmin edilmiştir.
2009 yılında NBA seçmelerine katılacağını açıklamış ve 25 Haziran günü seçmelerde Golden State Warriors takımı tarafından 7. sırada seçilmiştir. Temmuz 2009 yılında takımıyla 12.9 milyon Dolarlık 4 yıllık bir sözleşme imzalamıştır. İlk maçına, 28 Ekim 2009 yılında Houston Rockets karşına çıkmıştır ve ilk maçına göre az süre almasına rağmen iyi bir performans göstermiştir. 10 Şubat tarihinde Dallas Mavericks ile oynanan maçta ilk defa triple-double yaparak yavaş yavaş kendini kanıtlamaya başlamıştır. Curry 2010 sezonu All-Star’ın da Çaylaklar takımına davet edilmiştir. Ayrıca üçlük yarışmasına katılmış ve Paul Pierce’ın gerisinde kalarak 2. sırada yer almıştır. Curry bu sezonda gösterdiği performansla yılın çaylağı ödülünü alması bekleniyordu. Ancak oylamada Sacramento Kings’in oyun kurucusu Tyreke Evans’ın gerisinde kalarak oylamada 2. olmuştur.
2011-2012 sezonu Curry’nin belki de en kötü sezonuydu. Art arda bileğinden ve tendonundan geçirdiği sakatlıklar dolayısıyla bu sezon sadece 25 normal maça çıkmıştır. 2012-2013 sezonunda 4 yıllık sözleşmesini 44 milyon Dolar karşılığında uzatması birçok basketbol yazarı tarafından eleştirilmiştir. Ancak Curry bütün bu eleştirilerin tersine, bu sezon adeta patlama yaşayacaktı. Öncelikle bir maçta 11 üçlük isabeti ile kulüp tarihine girmiş ve 1 üçlük farkla da NBA rekoruna ortak olmayı kaçırmıştır. Bu yüksek isabeti takım arkadaşı Klay Thompson ile yapmalarından dolayı da bu ikiliye ‘The Splash Brothers’ lakabı takılmıştır. Sezonun devamında da iyi performansına devam eden Curry takımını uzun bir süre sonra Play-off’a çıkartmıştır. 2014-2015 sezonu adeta Curry ve takımı için mükemmel bir sezondu. Normal sezonda 67 galibiyetle kulüp rekoru kırılmış, ayrıca Curry sezon boyunca attığı 286 isabetli üçlük ile de kendisine ait NBA rekorunu geliştirmiştir. Maç başına aldığı 32.7 sayı ortalamasıyla, en az süre alarak en değerli oyuncu olarak tarihe geçmiştir. Play-off sezonunda da iyi performansına devam etmiş ve takımının 40 yıl sonra NBA şampiyonluğuna ulaşmasına büyük katkıda bulunmuştur. 2015-2016 sezonu Golden State için daha iyi bir sezon olmasına rağmen mutlu sona ulaşamamıştır. 28 Aralık günü Sacremento Kings ile oynanan maçta Curry ilk defa kardeşi Seth Curry ile karşılıklı maça çıkmıştır. Daha sonra NBA All-Star’ında üst üste 3. defa Batı Konferansı takımına seçilmiş ve üç sayılık yarışmasında Klay Thompson’ın ardında 2. sırada yer almıştır. Sezonun 52. maçına geldiğimizde Golden State Warriors’un 48-4 lük bir galibiyet serisi vardı. Sezonun son maçında Curry 402. üçlüğünü atarak bir sezonda en fazla üçlük atan oyuncu ve 400 üçlük barajını geçen tek oyuncu olarak ulaşılması zor bir rekora adını yazdırmıştır. Ayrıca takımı, sezonu 73 galibiyetle tamamlayarak, Chicago Bulls’un 72 galibiyetlik kırılması imkansız denilen rekorunu da kırmıştır. Ancak bu iyi performansa rağmen finalde Cleveland’a 3-1 öndeyken 4-3 seriyi kaybetmiş ve dramatik bir şekilde sezonu kapatmıştır.
Curry bana göre NBA tarihinin en iyi şutörü ve her basketbol severin olmak istediği biri. Onun gibi şut atmak, onun gibi top kontrolüne sahip olmak çok zor. O, bu yüzdeleri yakalamak için günde belki de 2-3 saat yüzlerce üçlük atışı yaparak kendini daha da geliştirmeye çalışıyor. Ancak azimli ve kararlı olduktan sonra başarması imkansız bir şey yoktur.