Refah Seviyesini Nüfus mu Belirler?

Nüfus; bir ülke, şehir, ev ya da sınırları belli olan herhangi bir bölgede aynı anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı olarak bilinir. Bir ülkenin nüfusunun az ya da çok olması; o ülkenin sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan birçok şeyini etkiler. Özellikle bir ülkenin ekonomik olarak ne kadar rahat olduğu anlamına gelen refah seviyesine önemli derecede etkisi olan bir etkendir. Peki bir ülkenin refah seviyesinin yüksek olması için nüfusunun yüksek mi olması avantajlıdır, düşük mü? Aslında bu sorunun pek çok kişi tarafından verilmiş pek çok farklı cevabı vardır. Her iki durumun da kendi içinde hem olumlu hem olumsuz sonuçları olması bu konuda birçok fikir ayrılığına yol açmıştır.

İnsanların çoğu tarafından daha çok kabul gören fikir, nüfus artışının sonuçlarının ağırlıklı olarak olumsuz olması ve ülke ekonomisine, dolayısıyla refah seviyesine, etkisinin de olumsuz olduğudur. Bu fikri savunanların da birçok haklı sebebi vardır. Örneğin, ülkenin belli bir bütçesi olduğundan dolayı nüfus arttığı zaman kişi başına düşen gelir miktarı ve aynı zamanda daha fazla insan olacağından dolayı iş bulma imanı, buna bağlı olarak da insanların yaşam standartları düşer. Ek olarak ülkede, ülkenin kaynaklarını kullanan insan sayısı arttığından tüketim artar, buna bağlı olarak da tasarruf azalır. Tüketim arttığı zaman insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üretim ve ithalat artacaktır dolayısıyla üretim ve dışarıdan mal alımına giden para ülkenin ekonomisini kötü etkileyecektir.

Diğer tarafta ise bu görüşün tam tersi olarak nüfus artışının ülkenin ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunacağını söyleyen insanlar da var. Ülke için yararlı olacağını savunan insanların da olumsuz olacağını söyleyen insanların olduğu gibi haklı sebepleri var. Örnek olarak daha fazla insan olursa daha fazla vergi toplanır ve bu toplanan para da ülkenin gelişmesi ve üretim gibi amaçlar için kullanılabilir. Ayrıca ülkenin nüfusu fazla olursa ülkede çalışabilecek insanlar da artacağından üretim artar, üretim maliyeti de buna bağlı olarak azalır. Üretimin artması da dışarıya mal satımının yapılabileceği anlamına geldiği için ülkeye para girmiş olur. Bunun sonucunda da ekonomi daha iyi olur ve ülkedeki refah seviyesi artar.

Kısacası, bir ülkenin nüfusunun fazla olması hem olumlu hem olumsuz pek çok sonuç doğurur. Bu da ülkenin refah seviyesinin direkt olarak nüfusa değil, o ülkenin devletinin nüfusun fazlalığını nasıl yönettiğine bağlı olduğunu gösterir. Bir ülkenin nüfusu fazlaysa, devlet insanları üretimde çalıştırarak ekonomiyi geliştirerek refah seviyesini arttırabilir. Tam tersi olarak bir ülkenin nüfusu azsa, zaten kişi başına düşen para miktarının fazla olması daha olası. Bunu arttırmak için de devlet dışarıdan alımı azaltıp tasarrufu arttırmalıdır. Sonuç olarak, nüfus önemli bir etken olsa da ülkenin refah seviyesi devletin nüfusu iyi yönetmesiyle artacaktır. Bu da en başta ülkedeki insanların ve yöneticilerin iyi eğitilmiş olmasına bağlıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.

 

 

 

 

(Visited 144 times, 1 visits today)