Pullular Takımı

Yılan dünyanın her yerinde yaşayan omurgalı hayvanlar grubunda yer alan sürüngen hayvandır. Dünyanın her yerinde ve her kıtasında yaşayabilen bu canlılar dünya üzerindeki her ortamda bulunurlar. Karada yaşayan türleri olduğu gibi suda yaşayan ve havada uçan yılan çeşidine kadar her çeşit yılan türü bulunur. Yılanların %99’u zehirlidir. Yaşadığı ortama bağlı olarak farklı güçlükte zehir etkisi gösterir. Yılanlar sıcaklığı seven hayvanlardır. Sıcak havalarda su ihtiyacı fazla hissettikleri için su tüketimine fazla ihtiyaç duyarlar ve suyu fazla harcayamazlar. Bu bakımdan zehri çok fazladır. Yılanların suda yaşayanları daha az zehirlidir. Yılanların boyları ve şekilleri türlerine bağlı olarak farklıdır. Bilinen en uzun yılan türü anakonda denen yılan cinsidir ve yaklaşık 10 – 12 m kadardır. Yılanın ağız yapısı çok elastikidir ve kendi vücudundan daha büyük canlıları yutabilir. Yılan beslenmesinde geyik ve yaban domuzundan tutunda küçük haşere grubuna kadar her şeyi yer.

Yılan sıcak mevsimlerde genellikle gece aktiftir ve gündüzleri pasif olarak dinlenir. Yılanın ağzı içinde çatallı dili vardır bütün iletişimini bu dili sayesinde gerçekleştirir. Ayrıca yılanların ağzı içinde 2 adet zehir dişleri ve 2 adette tutma dişi bulunur. Yılanların derisi çok sağlam ve pulludur ve yılanlar yılda 2-3 defa kabuk değiştirerek derilerini yenilerler.

Yılanlarda Beslenme

Sadece etçil olarak beslenen yılanlar, yaşadıkları ortama göre değişkenlik gösterirler. Avlarını vücut ısılarına, kokusuna ve hareketine göre tespit eden yılanlar, avlarını yeme şekilleriyle de türleri arasında farklılık gösterirler. Avına sarılıp onu boğarak öldürüp yiyen yılanlar olduğu gibi, avlarını canlı olarak yutan yılanlar ve avını önce zehirleyip, sonra yutan yılanlar olmak üzere üç çeşit yılan grubu vardır. Yılanlar beslenmelerini canlı hayvan avlayarak sağlarlar. Yedikleri besini sindirmeleri uzun zaman aldığından, çenelerini 180 derece açabilecek özellikte esnek bir ağıza sahip oldukları için, iri olan avlarını da kolaylıkla yutabilirler. Yılanlar yaşadıkları ortama göre beslenirler. Suda yaşayan yılanlar; balık, balık yumurtası ve diğer deniz canlılarını yiyerek beslenirler. Karada yaşayan yılanlar da fare, tavşan, kertenkele, kurbağa, kuş, kuş yumurtası, geyik ve ceylan gibi canlıları yerler. Amazonda yaşayan, piton ve anakonda gibi iri yılanlar ise, yaban domuzu, geyik gibi iri hayvanları yutarak, yemekle kalmaz, insanları bile yutabilirl

YILANLARIN İNSANLARA VERDİĞİ ZARARLAR

Yılan, insanı gördüğünde ilk olarak kaçar insandan tehlike geleceğini hissettiği zaman insanlara saldırır. İnsanı ısıran yılan insanı zehrine göre ya zehirler ya felç eder ya da öldürür. Bu bakımdan bu canlılardan uzak durmak gerekir.

Eğer yılanların derisi de diğer canlılar gibi olsaydı sürünürken parçalanıp yılan ölebilirdi. Kemik gibi sert olsaydı, eğilip bükülemez ve dar yerlerden geçmesi imkansız hale gelebilirdi. Temiz bir cam üzerine konulan yılan hiçbir yere gidemeden, sadece olduğu yerde kıvrılabilir.

Elleri ve ayakları olmayan  yılana, kendi kendini savunabilmesi için Allah, dil vermiştir. Bütün omurgalılarda kafatası kemikleri birbirine kaynaşmış olduğu halde, yılanın çene kemiği esnek doku eklemlidir. Bu sebeple yılanın ağzı o kadar fazla açılabilir ki kendinden büyük hayvanları rahatlıkla yutabilir.
Büyük avı yutarken nefessiz kalacağı için yedek nefes deliği vardır.

 

Kaynaklar:

www.mailce.com

www.arsivbelge.com/yaz.php?sc=1388

(Visited 184 times, 1 visits today)