Okul yeni açılmıştı. Geçen sene yapmak istediğimi, okul yemekhanesindeki “Girilmez” yazan kapıdan girmek, hala yapamamıştım. Ama zamanı gelmişti. Bu yıl o kapının adındaki gizemi çözmenin vakti gelmişti.
Okulun ilk günü hiç tanımadığım yüzlerle karşılaştım. Bazılarının da yardımını alarak o kapıdan geçmeyi planlıyordum ama bundan önce onlarla iyi arkadaşlıklar kurmam gerekiyordu. Okulun ikinci günü kimlere ihtiyacım olduğunu bulmam gerekiyordu. Düşündüğümde güçlü birini gurubumuza almam gerekiyordu çünkü eğer kapının arkasında ağır bir eşya varsa onu itmemiz gerekirdi. İkinci olarak okulu iyi bilen birine ihtiyacımız vardı. Olası bir yakalanma durumu olacak olursa nereye gitmemiz veya nerede durmamız gerektiğini o kişi bize söyleyecekti. Üçüncü olarak öğretmenlere çok soru soran birinden yardım almamız gerekiyordu çünkü yolumuza öğretmen çıkarsa bu arkadaşımız öğretmene sorularından sorarak bize vakit kazandıracaktı. Nasıl kişileri gurubumuza eklemem gerektiğini bulduktan sonra şimdi o özelliklere sahip kişiler bulma vakti gelmişti. 1 hafta boyunca okuldaki kişileri gözlemledikten sonra bizim sınıftaki Kerem güçlü kişi olarak gurubuma gelmeliydi. Öğretmenler masaları kaldırması için hep ondan yardım isterdi ve o da hiç zorlanmadan masaları taşırdı. Diğer sınıflardan Ece’nin bu okuldaki 7. Senesi olduğunu öğrendim. Bunu öğrenmem iyi olmuştu çünkü okulu iyi bilen bir kişinin yardımı gerekiyordu ve o kişi Ece’ydi. Çoğu teneffüste öğretmenlerin yanında olup onlarla konuşan bir çocuk gördüm. Öğretmenlerle arası iyiydi ve çoğu teneffüs onlarla sohbet ediyordu. Adının Fatih olduğunu da öğrendikten sonra gurubumuzun son üyesini de bulmuştum.
Eve gidince Kerem’le konuştum. Onun da yemekhanedeki o kapının ardındakini merak ettiğini öğrendim. Onun da orayı merak etmesi gurubumuza onu eklememi kolaylaştırdı. O akşam artık 2 kişilik bir gurubumuz vardı. Diğer gün okula gittiğimde Ece’yle konuşacaktım. O gün okulda Ece’yi göremedim. Planın biraz gerisinde kalmıştık fakat o gün Fatih’le konuşabilirdim. Teneffüste onu her zamanki gibi öğretmenlerin yanında buldum. Teneffüs bittiğine sınıfına girmeden hemen önce onla konuşmak istediğimi söyledim o da olur anlamında kafa salladı. Teneffüs olduğunda yanına gittim ve olaydan bahsettim. Düşüneceğini söyledi ve sınıfa girdi. Diğer gün Ece’yle konuştum ve okulu herkesten iyi bildiğini söyledi. Bunu duyduğuma sevinmiştim ve gurubumuza katılmak isteyip istemeyeceğini sordum. Mutlu bir sesle “Tabiki çok isterim!” dedi. Artık gurubumuz 3 kişiydi ve geriye sadece Fatih kalmıştı. Eve dönmek için okuldan tam çıkarken Fatih yanıma geldi, gurubumuza katılmak istediğini söyledi. Artık gurubumuz tamamlanmıştı.
Planı uygulamak için akşamı bekledik. Okul bittikten sonra Ece bize yolu gösterdi. Yemekhaneye ulaşmıştık ve etrafta kimse yoktu. Biraz daha ilerledikten sonra etüte kalan öğrencilerin yemek yediklerini gördük. Başlarında sadece 1 öğretmen vardı. Fatih hemen işe koyuldu ve öğretmeni oyalamaya başladı. Biz de o sırada Ece’nin arkasından “Girilmez” yazan kapının önüne geldik. Çok heyecanlanmıştım. Senelerdir hayalini kurduğum olay gerçekleşmek üzereydi. Kapı koluna elimi uzattım ve açmak için kapıyı açtım fakat kapı kilitliydi. Kapının kilitli olabileceğini hiç düşünmemiştim. Kerem “Bana bırak.” Dedi ve kapıya çok sert bir omuz attı. Kapı açılmak yerine tümüyle yere düştü. “Girilmez!’ yazan kapıyı ardına kadar açmış bulundum.” Dedi Kerem. Kapı yere düştüğünde çok fazla ses çıkarmıştı bu yüzden öğretmen olduğumuz yere doğru yürümeye başlamıştı. Fatih öğretmeni ne kadar durdurmaya çalışsa da öğretmen buraya doğru geliyordu. Kapının arkasında sadece mutfak olduğunu öğrendiğimde hayallerim yıkılmıştı. Oradan hemen Ece’yi takip ederek uzaklaştık.
Artık o kapının arkasında ne olduğunu biliyordum fakat ben daha fazla bir şeyler hayal etmiştim. O günden sonra gelecek için çok heyecanlanmadım çünkü beklentilerimin altında bir şeyle karşılaşınca çok üzülmüştüm. Artık normal bir şeymiş gibi düşünüyordum ve beklentimden fazlasıyla karşılaşınca mutlu oluyordum.