Sıcak bir yaz günü yakın arkadaşımla Mısır çöllerinde gitmiştik.
Çölde firavun Tüten Kamyon’un Piramitini keşfetmek için limanda bulduğumuza ATV’ler ile yola çıktık. Ekibimde yardımcılarım ile birlikte yakın arkadaşım Macit vardı. Macit, petrol işletmecisiydi ve Macit Petrolün sahibiydi. Limandan çöle üç saat süren zorlu yolculuktan sonra aradığımız Piramite ulaştık. Piramitin taşlarını birinin üzerinde hiyeroglif yazısıyla yazılmış güneş sembolünü aradık. Piramitin arka tarafına dolaştık ve bir taşın üzerinde aradığımız sembolü bulduk. Sembolü iteklememizle gizli geçit kapısı toz ve gürültü ile açıldı. İçeri girdiğimizde kapı büyük bir gürültüyle üzerimize kapandı. Yanımda getirdiğimiz fenerler ile içeriyi aydınlattık. Koridorda ilerlemeye başladık, arkadaşım Macit panikle önden gitmeye başladı. Araştırmalarıma göre koridorda bir tuzak olmalıydı. Koşarak Macit’e yetiştim, kolundan tuttum, panikle seslendim; “Sakın ha bir adım daha atma! Eğer oraya bassaydın tuzak aktif olabilirdi.” Tuzak olmayan yolu bildiğim için oradan hazine odasına ulaştık ve bütün hazineyi Etnografya Müzesi’ne teslim ettik.
O gün çok yorulduk. Güzel bir banyo ve uykudan sonra ilk gemiyle yaşadığımız ülkeye geri döndük.