Dünya’daki medeniyetleşmenin ilerlemesiyle birlikte insanlar, aralarında evrensel takasları ilerletmek için bir para birimine ihtiyaç duydular. Bu para birimi altın olarak kullanılmaya başlandı. Yıllar süren ticaretlerde ve takaslarda kullanılan altın artık evrensel olarak kabul edildi. 15. yüzyılda yeni baharat ve madenler bulmak için Portekizli ve İspanyol kaptanlar tarafından başlatılan Coğrafi Keşifler sonucunda bulunan bir madde dünyadaki ticaretin kaderini değiştirdi. Bu madde petroldü. Petrol günümüzde çok değerli bir ham madde. Bunun sebebi ise Dünya’da günlük yaşantımızda kullandığımız enerji gerektiren bütün her bir cihazın enerji ihtiyacı petrol tarafından karşılanıyor. Aynı zamanda dünya üzerinde kullanılan bir çok ürünün içinde bulunan, çok dayanıklı bir o kadar da ucuz olan plastik de petrolden yapılıyor. Peki ya bu kadar değerli olan petrol mü daha önemlidir yoksa günlük hayatta vazgeçilmezimiz olan, Dünya’daki yaşamın başlangıcını sağlayan ve olmazsa yaşayamayacağımız su mu? Eğer ülkemiz bir ham madde zengini olsaydı su zengini mi olmalıydı yoksa petrol zengini mi olmalıydı?
Bu soruların cevaplarını her iki ham maddeyi de ayrı ayrı inceleyerek ulaşabiliriz. Öncelikle tarihinden de bahsettiğim petrolden başlayalım. Petrol Dünya üzerindeki enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılan, Karbon, Hidrojen, Oksijen, bazı durumlarda Azot ve Kükürtten de oluşan organik bir üründür. Eğer petrol olmasaydı Dünya üzerinde bulunan enerji ihtiyaçlarını başka yöntemler kullanarak halletmeye çalışacaktık ve bu da oldukça verimsiz olacaktı. Petrolün bu iyi yönlerinin yanı sıra tabi ki kötü yönleri de bulunuyor. Petrolün en Dünya’ya verdiği en büyük zarar dünya üzerinde bulunan Ozon tabakasına oluyor. Petrolün düzgün bir şekilde işlenmemesi birtakım zehirli gazları Ozon tabakasına doğrudan gönderiyor ve bu gazlar da Ozon tabakasının zarar görüp incelmesine neden oluyor. Ozon tabakasında meydana gelen bu incelme en nihayetinde nesli tükenmeye yakın olan Kutup ayılarının üzerinde yaşadığı buzulların erimesine sebep oluyor.
Öbür tarafta ise su var. Su dünyadaki yaşamın başlangıcı olarak biliniyor. Bundan milyar yıllar önce Hidrojen ve Oksijen atomlarının tepkimesiyle oluşan suyun içerisinde mavi yeşil algler gibi prokaryotik yani ilkel yapıda olan canlılar suda yaşam buldu. Bu canlıların devamlı olarak gelişmesi ile ökaryotik yani gelişmiş yapıda olan canlılar oluşmaya başladı. Bu canlıların milyarlarca yıl süren adaptasyonları sonucu şu an Dünya üzerinde en gelişmiş ırk olarak bilinen Homo sapiens yani insanlar oluşmaya başladı. Bu gelişim sürecini anlatmamın sebebi suyun öneminden bahsetmek. Tabii bu gelişim sürecinin yanı sıra şu an dünya üzerinde bulunan her canlının aktif olarak yaşaması için gerekli olan besindir. Bu sebeple su çok önemlidir.
Uzun lafın kısası bu iki ham maddeyi de detaylı bir şekilde incelediğimde yaptığım çıkarım şudur. Bu iki ham maddenin de birbirinden ayrı özellikleri bulunmakta. Lâkin konu ülkemizin hangi ham madde zengini olacağı için bu konudaki seçimim petrol oluyor. Çünkü bir ülke petrol zengini ise bir Dünya devi olur ve diğer ülkelere ihracat yapmaya başlar. Bu ihracat devam ettikçe ülkedeki bir yıllık gelir miktarı gider miktarından fazla olacağı için dünyanın en iyi ekonomisi olur. Bu sayede refah seviyesi yükselir. En nihayetinde ülke yeterince zengin olduğu için su tüketimi ve satın alımı konusunda herhangi bir problem yaşamaz.