Ben normal bir kızken dünyam böyle değişti. Sanki bu dünya dışında başka bir dünya varmış gibi hissederdim. Annem ve babam evde hiç ayna bulundurmazdı ve dışarıda hiçbir aynaya bakmamamı söylerlerdi. Benim 13 yaş doğum günümde aynaya bakmam lazımdı. Ben de aynaya baktım; ama bir anda aynanın içinde bir kapı belirdi. Etrafıma baktım kimse olmadığını görünce hemen içinden geçtim. İçinde ikinci bir kapı daha vardı. Tekrar içine girdim. İçinde bir yaşam vardı. Sanki bir hikâyenin içindeydim. Etrafıma baktım, bir sürü peri vardı. Bir anda ben de bir periye dönüştüm, çok güzel kanatlarım vardı. Orada biriyle tanıştım, adı “Pon Pon”du. Beni gezdirmek istedi. Orada bir sürü peri çeşitleri vardı. Prenses, deniz kızı ve doğa perileri vardı. Doğa perilerinin kanatları turuncu, deniz kızlarınınki mavi, prenseslerinki de gökkuşağı rengiydi. Ben doğa perisine dönüşmüştüm. Tahmin ettim ki annemler beni arıyorlardı. Ben de onlar meraklanmasın diye hemen aynanın içinden geçip normal hayatıma geri döndüm.
Peri Dünyası
(Visited 11 times, 1 visits today)