PATRON HIRSIZ

Her günkü gibi iş toplantısından dönüyordum. Akşam saat sekiz buçukta eve gitmek hiç de hoşuma gitmiyordu. Ama ne yapayım, dünyaca ünlü bir şarkıcı olmak böyle bir şey. Eve gidip yemeğimi yedim ve hemen uyudum. Çünkü ben de hiç hal kalmamıştı.

Sabah telefon sesiyle uyandım. Telefonu açtığımda duyduklarıma inanamadım. Beni acilen bir toplantıya çağırdılar.  Alelacele toplantıya gittim. Orada eski patronumla karşılaştım. Beni eski işimden kovmuştu. Onunla hala düşmanım. Ancak ondan korkuyordum da. Beni dev bir sahnede yeni çıkarmayı planladığım şarkı hakkında  konuşma yapmamı istediler. Tabi ki kabul ettim.

Ertesi gün konuşmamı yapmak için alkışlar eşliğinde kürsüye çıktım. Tam konuşmaya
başlayacaktım ki kalabalığın arasında onu gördüm. Eski patronumu. Bana sinirli sinirli bakıyordu. Neden bilmiyorum. Elindeki silahı gizli bir şekilde bana doğru nişan aldı. Ben ona ne yaptım ki? Beni kıskanmış mıydı acaba? Silahı bana sıktı fakat bana denk gelmedi. Ortalıktan hemen kaçtı. İnsanlar şaşkınca etrafa bakıyorlardı. Hemen arka kapıdan çıktım ve arabasının plakasını aldım. Polise haber verdim. Onu yakaladıklarında her şey ortaya çıkmıştı. O; yıllardır bulunamayan, bankadan 40 milyon TL çalan hırsızdı. İnanamıyorum!  Demek bir  banka soyguncusunu yakalamıştım. Çok mutluydum. Ama ben emekli olmak istiyorum. Ünlü olmak çok zor. Artık bir dublör kiralayacağım.

(Visited 68 times, 1 visits today)