Merhaba, Bloggers okuyucuları. Bu ay ki yazımda size pembe patiklerimle merhaba diyorum. Ben üç yaşında baleye bu pembe patikle, başladım.Benim için bu patiklerin anlamı çok büyük.Çünkü parmak uçlarındaki mutluluğu ilk bu patiklerle yaşadım.Bu patikleri giydiğimde kendimi sihirli bir dünyada hissediyordum.Sanatın her dalı etkileyici ve güzel ama benim için balenin ayrı bir yeri var. Ve sahneye çıktım artık.Sevgili blog okuyucuları,bale ilk olarak İtalya toprakları üzerinde görülmeye başlamıştır. İtalyanca dans anlamını veren balo veya balletto kelimelerinden türetilmiştir.
Bale eğitimine çocuk yaşlarda başlamak gerek.Çünkü ilerki yaşlarda vücut uyum sağlamayabilir. Uzun süren bir eğitim sonucunda öğrenilir.Genellikle müzik eşliğinde yapılır.Daha çok kız çocukları ilgi duyar. Bale sanatı vücudun esnek ve zarif olmasına yardımcı olur.Asalet ve zarafeti temsil eder.balerin ayakkabılarının adı dilimize Fransızca orijinal haliyle geçmiş olan puant ya da İngilizce şekliyle pointtir.
Biraz bale hayatımdan bahsedeyim.İlk Gün:Çok heyecanlıydım, içim içime sığmıyordu. Okulumun adı Serpil Baleydi. Öğretmenim ve arkadaşlarım çok iyilerdi. Giydiğim tütü içinde kendimi kelebek gibi hissediyordum. Çünkü parmak uçlarında özgürce dans ediyordum. Prova: Her hafta sonu provalarıma heyecan ve neşe içinde gidiyordum
.
Provalarda parmak uçlarında mutluluğu yakalıyıordum. Gösteri Günü :Çok heyecanlıydım. Elim, ayağım titriyordu.Çünkü gösterimiz olacaktı. Kendimi çok özel ve güzel hissediyordum.Ve gösteriye çıktık.o kadar çok seyirci vardı ki kalbim küt küt atıyordu.Bu kadar seyircinin gösterimizi izlemeye gelmesi muhteşem bir duyguydu. Sahneye çıktım . Kuşlar kadar özgürdüm. Parmak uçlarında gerçek bir prensestim.Gösteri bittikten sonra sıra seyircileri selamlamaya gelmişti.
Selamladıktan sonra bütün zerafetimle salondan ayrıldım. “Umarım sizde parmak uçlarında olmasa bile hayatın başka alanlarında mutluluğu yakalarsınız.” SEVGİLERİMLE.