Dünyada herkes parasızlıktan yakınıyor ve zengin olmak istiyor. Bence dünyada para diye bir şeyin olmamasından çok herkesin zengin olması daha mantıklı çünkü para yoksa da yerine takas gibi şeyler gelirdi. Her zaman paraya eşdeğer bir şey bulunurdu çünkü öbür türlü yaşamak çok zor olurdu.
İnsanlar ya çalmak zorunda kalırlardı ya da önemli şeyleri hiçbir para ödemeden almak. Okumazlardı, okumadıkları için çalışmazlardı da. Çünkü para kazanmak için işe giriyoruz ve işe girmek için okuyoruz. Bu nedenle meslekler de kaybolurdu. Her şeyi kendin yapmak zorunda kalırdın ama bir şey yapamazdın çünkü malzemen yok ya takas yapacaksın ya da karşılıksız alacaksın. Hırsızlıklar çoğalırdı. Aslında bazı insanlar eğer para olmazsa hayat daha güzel olur, hırsızlık diye bir şey kalmaz diyorlar ama yanılıyorlar. Şimdi insanlar küçükken okuyamasa da garsonluk gibi işlere girip para kazanıyorlar ama o zaman meslekler de olmayacağı için hayat çok zor olacaktı.
Bu parasızlık konusunu anlatan bir film var. Filmin adı “İn Time”. Bu filmde para diye bir şey yok, para zamana eşdeğer. Yani sen çalışınca maaş olarak para değil de zaman alıyorsun. Hayatta ne kadar süren olduğu kolunda yazıyor. Senin zenginliğin para değil zamanın. Çok pahalı bir şey olduğunda zamanından veriyorsun. Aslında bu biraz da paranın artık hayatımız olduğunu anlatıyor bence. Sen zamanını çok harcarsan ölürsün bu doğru ama paranı çok harcarsan ölmezsin tabi ki temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelmemelisin ama eğer temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsan fakat daha da zengin olmak istiyorsan sen bu düşünceyle parayı hayatın yapmışsın zaten.
Kısacası para hem önemli hem değil. Her şeyin olduğu gibi paranın fazlası zarar fakat azı da zarar. Parayı hayatı yapmadan kullanabilen varsa helal olsun en doğrusu bu çünkü. Parayı hayatınız yapacak kadar istemeyeceksiniz ama parasız da kalmayacaksınız.