PARA VE ŞÖHRET

Genel olarak insanlar hayatlarında tanınmak, saygı görmek ve ön planda olmak gibi istek içindedirler. Doğuştan veya bir anda şöhret ve para elimize geçemeyeceğinden, geçmişten günümüze kadar olan süreçte insanlar bir şekilde tanınır ve şöhret olmanın yollarını aramışlardır. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile beraberinde küreselleşme olgusu toplumsal yapıyı değiştirmiştir. Kitle iletişim araçlarının gelişimi bireylerin tanınır olmasını sağlamış ve şöhret olmayı olanaklı kılan yolları açmıştır.

Özellikle televizyondaki yarışma programları ve diziler sıradan insanların şöhrete ulaşmalarına imkân sağlamıştır.

 

İlerleyen zaman içerisinde yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkması ile şöhret kavramının değişime uğraması sonucu şöhret biçimleri oldukça ilerlemiştir. Günümüz dünyasında daha da dijitalleşen sosyal medya aracılılığıyla kazanılan şöhretin yeni nesiller olarak oldukça bilincindeyiz. Sosyal medya, bir taraftan şöhret kültürü ile şekillenirken, bir yandan da şöhret kültürüne şekil vermektedir. Bu bağlamda çalışmada; yeni medya çağının şöhret kültürünü değişikliğe uğrattığı, sıradan insanların ya da bazı meslek gruplarından tanınmayan bireylerin sosyal medyada yapmış oldukları paylaşımlarla belirli bir takipçi kitlesine ulaşıp, mikro ölçekte şöhrete ulaşmalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada; şöhret kavramının ortaya çıktığı dönem ve iletişim teknolojileri bağlamındaki ilişkisi ele alınarak, sosyal medya şöhretleri içerisinde yer alan ve Instagram ‘da ün kazanan mikro şöhretler incelenmiştir. Sıradan insanların ve meslek gruplarındaki tanınmayan bazı bireylerin yaptıkları paylaşımlarla şöhret olmalarını sağlayan sosyal medya uygulamaları, kişilerin tanınmasına, ün kazanmasına yol açarak şöhret olmalarına imkân tanımaktadır. Bu kişiler, çeşitli alanlarda yüksek oranda takipçi sayısına ulaşarak paylaşımları ile onları etkileyip, kanaat önderliği de yapmaktadırlar. Aynı zamanda da takipçileri ile etkileşimde bulunarak ve özel yaşamlarından kesitler paylaşarak takipçi sayılarını koruyup, mikro şöhretlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.

 

 

Ülkemizden inceleyecek olursak Türkiye’nin son yıllarda hızla büyüyen sektörlerinden biri dizi sektörüdür. Türkiye dizi sektörü özellikle Balkanlar, Orta Asya ve Arap ülkelerinde artık ciddi bir söz sahibi. Her yıl onlarca Türk dizisi bu ülkelere pazarlanıyor ve gösterildiği ülkelerde büyük ilgi görüyor. Fakat her şey göründüğü kadar güzel mi? Dizilerde çoğu kadın ve erkek rollerin yanı sıra çocuk oyuncular da dizilerde dikkatimizi çekmektedir. Dizilerin uzunluğu ve saatler süren fazla mesaileri çocukları büyüklere kıyasla daha fazla etkiliyor. Çocuklar saatler boyuncu sette kalıyor, verilen rolü en doğru şekilde oynayana kadar da çok kez tekrar çekimler yapmak zorunda kalıyorlar. Uzmanlar bu durumun çocuk oyuncularda ciddi sıkıntılar doğuracağını söylüyorlar. Pedagoglar çocukluk döneminin çok hassas ve önemli olduğunu, bu dönemdeki ihmallerin, istismarların telafisinin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor. Çocuk oyunculara ve modellere bu yaştaki çocukların kaldıramayacağı heyecanın yaşatıldığını ve gizliden gizliye psikolojik baskı uygulandığını belirten pedagoglar, küçüklerin daha çocukluklarını yaşamadan bir yetişkin gibi davranmalarının beklendiğini belirtiyorlar. Bütün bu uygulamalar çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor.

(Visited 10 times, 1 visits today)