Parayı mutluluk için kullanmaya çalışmak çoğu zaman insanları beklentilerinden uzaklaştırır. Para kazanarak daha mutlu olmak isteyen bir insan daha çok çalışmalı, kazandığı parayı harcamakta zorlanmalı ve yaşam kalitesini yükseltecek aktivitelere daha az zaman ayırmalıdır. Çünkü mu
muttluluk, gelecek ve şimdiye dair farklı duyguları içerir. Bunlar “mutlu” ve “mutlu” olmak üzere iki farklı eksende gerçekleşir. Zevk, heyecan, enerji, rahatlık gibi çabuk unutulan fiziksel özelliklere sahiptir. Öte yandan güzel bir kitap okumak, derin sohbetler yapmak, hatta dans etmek gibi keyifli aktiviteler insana zamanı unutturabilir. Bunlar deneyim ve beceri gerektirir ve kişiye güçlü yanlarını hissettirir
Mutluluğu “nesnelere” veya “sahip olunacak şeylere” bağlayanlar, satın alma sevincinin sekiz aya kadar sürdüğünü gördükten sonra, çoğunlukla hedeflerinin gerisinde kalıyorlar. Buna karşılık; tatil ve birlikte yemek yeme gibi hatıralar yaratan ve iz bırakan deneyimlerin daha değerli olduğu anlaşılmaktadır. Daha fazla para kazanmaya çalışmak, insanları yalnızca yaşam kalitelerini gerçekten iyileştiren faaliyetlerden uzaklaştırmakla kalmaz, aynı zamanda sağlıktan ödün verme potansiyeline de sahiptir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada, net değeri 500.000 doların üzerinde olan kişilerin %19’u “Yeterli paraya sahip olmak hayatımda devam eden bir endişedir” ifadesini doğruladı. Ancak 10 milyon dolardan fazla tasarruf edenlerin %33’ünün bu ifadeyi doğruladığı gözlemlendi. Görüldüğü gibi, servetin artmasıyla birlikte para endişesi azalmamakta, aksine artmaktadır. Bu zenginlerin yarısından azı “ne kadar zenginsem o kadar mutlu olurum” önermesine katılıyor.
Bu çalışmadan çıkarılan sonuçlardan biri aşağıdaki gibidir. Dünyanın sunduğu tüm konforlara ve paranın satın alabileceği her şeye sahip olanlar ile inek sütü içip samandan kulübelerde yaşayanlar arasında çok az fark vardır. Para mutluluğu satın alamaz. Temel ihtiyaçlarınız için yeterli paranız olduğunda, para size düşündüğünüzden daha az mutluluk getirir. Bir sonraki makalemizde, mutluluk için neyin işe yarayıp neyin yaramadığını tartışmaya devam edeceğiz. Okurlarımıza, sevdikleriyle kaliteli zaman geçirerek, unutulmaz anılarla dolu, mutluluk duygularının arttığı bir “mutlu” yıl diliyorum.