Bir zamanlar eskiden papatya olan bir hayvan, eskiden tavus kuşu olan bir insan ve terk edilmiş bir şato varmış. Papatya kendine yaşayabilecek bir yer aramak istemiş ve yola çıkmış, Tavus kuşu göçebe yaşamayı tercih etmiş, Şato ise hareket edemediği için olduğu yerde durup gelen gideni izlemeye karar vermiş. Papatya yaşamak için durduğu ilk yerde sıkıntı çektiği için yoluna devam etmiş, Tavus kuşu bulduğu ilk yerde durup kendine bir yaşam alanı kurmuş, Şato gelen turistleri mutlulukla karşılayıp yolcu etmiş. Papatya yolda giderken Tavus kuşu ile karşılaşıp birlikte göçebe bir hayata başlamışlar. Bu sırada Şato hala geleni karşılayıp, gideni yolcu ediyormuş. Papatya bir süre sonra göçebe hayattan sıkılıp Tavus kuşunu birlikte ölene kadar yaşayabilecekleri bir yer bulup orda yaşamalarını tavsiye etmiş. Tavus kuşu bunu düşünmesi gerektiğini söyleyip geçiştirmiş fakat bir süre sonra o da sıkılıp Papatya’yla birlikte ölene kadar yaşayabilecekleri bir yer bulma konusunu onaylamış. Bu sırada Şato gelen ve gidenleri islemekten çok sıkılmış ve artık yakından geçenlere onunla birlikte yaşayıp yaşamayacaklarını sormaya başlamış. Uzun süre sonra Papatya ve Tavus kuşu Şato’nun yanına varmışlar. Fakat Şato bu zamana kadar bütün ümitlerini yitirmiş ve yakından geçenlere onunla yaşayıp yaşamayacaklarını sormayı kesmiş. Papatya Tavus kuşuna Şatoda yaşayıp yaşayamayacaklarını sormuş. Tavus kuşu kabul etmiş. Papatya Şatoya sormuş ” Seninle birlikte yaşayabilir miyiz?” diye. Şato seve seve kabul etmiş. MUTLU SON♥
Papatya, Tavus Kuşu ve Şato
(Visited 47 times, 1 visits today)