Pandemide Bir Pazar Günü

Her sabah olduğu gibi bu sabah da alarmın rahatsız edici sesine uyandım.Tabi bir de üstüne baş ağrısı eklenince daha da rahatsız edici oldu.Bugünün pazar olduğunu unutup saati sabah 5.00’e kurmam da ayrı bir ironi zaten…Ama olsun bardağa dolu tarafından bakalım,erken kalkan yol alır demiş atalarımız.

Neyse yataktan kalktım,banyoya giderken önümde paytak paytak yürüyen kardeşimi gördüm.Bir görseniz o kadar tatlı yürüyor ki,bir de daha yeni yeni emeklemeyi bırakıyor.Aklımdan bunları geçirmemle kardeşimin yere düşmesi bir oldu.Nazar değdi resmen.Koşup-tabi hala uykuluyum-hemen kaldırdım,o da birden gülümsemeye başladı.Onun gülümsemesiyle benim de yüzümde iç ısıtacak bir tebessüm belirdi.Bu,kardeşimin hoşuna gitmiş olacak ki yüzündeki gülümse yerini kahkahaya bıraktı.Kardeşimle ben biraz gülüştükten sonra kardeşim banyoya girdi,işini bitirdiğinde ben de elimi yüzümü yıkamaya girdim.Şimdi sırada kahvaltı vardı,annem yine döktürmüştü.En sevdiğim yemekler;adeta ‘Beni ye,beni ye’ diyordu.Ve ben de dayanamadım,masadaki her şeyden kafi miktarda yiyip karnımı bir güzel doyurdum.Annem o sırada kardeşimin yemeğini yediriyordu,aynı zamanda ailecek sohbet ediyorduk.En sonunda hepimiz doyduk ve sofrayı topladıktan sonra ben kendi odama çekildim.Kardeşimin doktor randevusu olduğu için annemle babam biraz hızlı hareket ediyordu.En sonunda tüm işleri halledip randevuya 1 saat kala evden çıktılar.Bana da ‘Gelmek ister misin?’diye sordular ama ben başımdaki ağrıyı düşünerek evde kalıp uyumayı yeğledim.Tam uyku moduna geçiş yapıyordum ki,bizim kızlar beni mesaj yağmuruna tuttu.Ben de meraktan açıp baktım,bi baktım ki buluşmaya çağırıyorlar.Aslında bu buluşmayı aylardır bekliyorduk,ama pandemi dolayısıyla bir türlü buluşamıyorduk.Onlar için şu an buluşmak her ne kadar güzel bir zaman olsa da, benim açımdan öyle değildi.Sabahtan beridir 2 tane ağrı kesici hap almama rağmen başımın ağrısı geçmiyordu,sonuçta 2 haftadır sınavların stresi+sınavlara hazırlanma falan derken uykular yalan olmuştu.Gece 4.00 gibi uyuyup 5.00 gibi kalkıyordum,bu da bir hayli zor oluyordu.Neyse şimdi kızlara ne diyeyim?Gelemem desem olmaz çünkü bugün buluşabiliriz ancak,zaten hep erteledim onları,bu sefer olmaz.10-15 sn. ne diyeceğimi düşündüm ve en sonunda buldum.Kızlara başımın ağrıdığını ve biraz uyuduktan sonra gelebileceğimi söyledim.Onlar da tabi ki anlayışla karşıladı.

Aradan 1-2 saat geçmişti,ve aldığım ağrı kesiciler etkilerini fazlasıyla göstermişti anlaşılan,başımdaki ağrı çok azalmıştı ve kendimi çok iyi hissediyordum.Havalar soğumaya başladığı için bir sweatshirt ve bir eşofman işimi görecekti.Bir de spor ayakkabımı giydim mi,10 numara 5 yıldız bir kombin yapmış olacaktım.Kızlardan bulundukları yerin konumunu istedim,2 saniye içinde konum bana ulaştı ve ben de yola koyulmaya başladım,evlerimiz yakın olduğu için bulundukları mağaza da eve yakındı.Kızlarla görüşmeyeli neredeyse 1 yılı doldurmuştu,gerçekten çok özlemişiz birbirimizi.

Sohbetimiz o kadar koyuydu ki saatin nasıl geçtiğini anlamadık.Hava kararmaya başlamıştı.Eve dönmenin vakti gelmişti.Kızlarla ayrılmadan önce bir daha arayı bu kadar açmayacağımız hakkında ufak bir şakalaşma oldu derken,şimdi asıl olaya gelelim ;Biz bulunduğumuz mağazada mahsur kaldık,yani mağazanın hem Pazar günü hem de pandemiden ötürü erken kapanacağını unutmuşuz.Mağazadaki kimse de bizi fark etmeyince mağazada mahsur kaldık.Yaklaşık 2 saate yakın mağazadaydık ve kimse yoktu,kimse sesimizi duymuyordu,dışarıdan da duyulmuyordu,zaten bir çoğu kişi evinde yani duymamaları normal.Derken bu kadar uğraşmanın sonunda bir mucize oldu.Bir el omzuma dokundu.Annem şarjım bittiği için ulaşamayınca ve saat geç olunca merak edip gelmiş,öyle olunca kurtulduk.Aslında ne yalan söyleyim,biraz da eğlenmiştik mağazada sadece dördümüz olunca…Ama olayın şokuyla korkmadık da değil…

(Visited 172 times, 1 visits today)