PAMUK ŞEHİR

Öyle bir şehir hayal edin ki, burada kimse düşerek yaralanmasın. Neden mi? Çünkü her yer pamuktan, işte ondan. Burayı ben keşfettim. Ben bir kaşifim. Aslında her şey, normal bir şehirde sıkılmamla başladı, artık bunalmıştım. Bir gemiyle tur yapmaya karar verdim ve gemiye atladım. Okyanusta dolanırken büyük bir ada keşfettim. Hemen gemiyle adaya yaklaştım. Ada büyüleyici bir güzellikteydi, her yer çiçeklerle doluydu ve cıvıl cıvıl bir havası vardı. Gemiden indim ve yere ayak bastım ki…

Yerler yumuşaktı, bu olası bir durumdu çünkü çim yumuşaktır, ama bir yastık kadar olamazdı herhalde. O kadar yumuşaktı ki kendinizi yere attığınızda canınız hiç mi hiç acımıyordu. Böyle bir şey mümkün müydü ki? Galiba ben hayal görüyordum ama gerçek gibiydi de. Bunun kaynağını araştırmak için gezindim ama güzel bir şelaleden başka hiç yeni bir şey bulamadım. Yeni hiçbir şey bulamayınca bu yumuşak yerlerin neden böyle olduğunu bulmak için yeri kazmaya karar verdim. Bir iki kürek topraktan sonra yerin altında istemeyeceğiniz kadar pamuk buldum ama bu sadece küçük bir kareden ibaret idi. Demek ki sırrı buydu bu güzel adanın, yerlerin altı pamuk ile doluydu, nedenini hala bilemediğimiz bir şekilde. Normalde pamuk kolay bir şekilde yetiştirilen bir şey değildir ama burada yetiştirmenize gerek yok, hazır olarak yerin altında var, tabii neden yerin altında bilemiyoruz. Bu adanın keşfini böyle yaptım ve insanlara tanıttım. Sonra insanlar adaya yerleşmeye başladı ve burası bir şehre göre küçük olsa da bir yerleşim yeri haline geldi. Buraya bir isim de lazımdı, ben de Pamuk Şehir adını verdim.

(Visited 7 times, 1 visits today)