Pad Thai

Jack çok inatçı ve kararlı küçük tatlı bir çocuktu. Jack, yeni yemekler denemekten hoşlanmayan son derece seçici bir yiyiciydi. Seçtiği birkaç yemekten başka bir şey seçmiyordu.

Jack’in annesi oğlunun bu huyundan vazgeçmesi için yıllardır uğraşıyrdu ama ne yaparsa yapsın Jack yeni bir şeyler denemeyi reddediyordu. En sonunda bir gün ona bir fikir geldi. Jack’le antlaşma yapacak, ve Jack o ne isterse onu yemek zorunda olacaktı. Jack’in odasına doğru yürümeye başladı. Ayak seslerini duyan Jack bir kafasını okuduğu kitaptan kaldırıp kapıyı gözlemeye başladı. Annesi odaya girdi ve dedi ki “Jack, gel seninle bir iddiaya girelim, eğer ben kazanırsam bir günlüğüne benim seçtiğim şeyleri yiyeceksin.”. Diyeceklerini bitiremeden Jack atladı ve “Anne bence nefesini hiç boşa harcama, böyle bir iddaya ne yaparsan yap girmeyeceğim.” dedi. “Tamam o zaman, demek ki aylardır bana yalvardığın oyunu o kadar da çok istemiyormuşsun.”. Jack’in bunu duyduktan sonra gözleri parıldadı. “Anneciğim ben fikrimi değiştirdim, ben senin istediğin yemekleri yiyeceğim ama lütfen sen de bana o oyunu al.” dedi. Jack’in annesi hafifçe sırıttı ve Jack’e üstünü giyinmesini söyledi.

Birlikte evden çıktılar ve yakınlardaki bir tayland restoranına gittiler. Menüde pek çok farklı yiyecek olmasına rağmen hiçbiri Jack’e tanıdık gelmiyordu. Jack çok stressli hissediyordu. Bunu fark ettikten sonra garsona “Pad Thai” hakkında soru sormaya karar verdi. Jack garsona Pad Thai’nin ne olduğunu sordu. Garson, “Sebzeli ve tavuklu harika bir erişte yemeği.” dedi. Jack, yeni bir şey deneme konusunda tereddütlüydü, ancak annesi onu cüretkar olmaya ve bir şans denemeye zorladı. Jack, Pad Thai sipariş etmeye karar vermeden önce bir süre tartıştı.

Garson gitti ve Jack de onun gibi tedirgin görünüyordu. Pad Thai gibisi daha önce onun tarafından denenmemişti. Kendini ikinci kez tahmin etmeye başladığında, ilerlemeyi seçti. “Bu senin son kararın mı?” kararsızlığını gören annesi sordu. Jack bundan hoşlanmazsa neler olabileceği konusunda endişelenmeye devam etse de başını salladı. Jack yemeği geldiğinde yemek istemedi. Jack, annesinin biraz ikna etmesiyle sonunda katılmayı kabul etti.

Beklenmedik bir şekilde, tadını çok beğendi! Lezzetleri ağzında patlarken bu enfes yemeği neredeyse kaçırdığına inanamadı. Jack bundan sonra yeni yiyecekleri denemeye daha istekli, ve daha az inatçı olmaya başladı. Yeni bir şey denerken endişeli hissetmenin normal olduğunu anlamıştı ama harika bir şey yapma fırsatını asla kaçırmak istemiyordu çünkü bunu yapmaktan korkuyordu.

Böylece Jack bir sonraki sefer bir restorana gittiğinde, menüye kendinden emin bir şekilde göz attı ve cesurca yeni bir şeyler denedi. Annesi ona “Bu senin son kararın mı?” diye sorduğunda, her seferinde farklı, heyecan verici bir karar verme özgürlüğüne sahip olduğunu fark etti.

(Visited 14 times, 1 visits today)