İyi bir ressam olduğunuzu düşünün. Çok iyi resimler çizdiğinizi, insanların sizin tablolarınızı görmek için sergilerinize geldiğini… Sizin böyle bir konuda etkileyici bir yeteceğiniz varken başka insanların başarılarına sahip olabilmek için onları taklit etmek ister miydiniz? Yoksa kendi eserlerinizle anılmak ve yeteceğinizle başarılı olmak mı?
Her insanın kendine özgün fikirleri ve becerileri vardır ve başarı, başkaları olmaya çalışmakla değil, kendi yeteneklerini keşfedip, farklılık yaratarak ortaya çıkar. Her insan matematikte başarılı olamaz, her insan eline kalemi aldığında görenin güzünü kamaştıran, milyonlarca dolara satılacak tablolar çizemez veya her insan iyi bir kitap yazıp herkesin severek ve yazılarından etkilenerek okuduğu bir yazar olamaz. Çünkü herkesin kendisine ait yetenekleri vardır. Bu yeteneklerin farkında olabilmek ve onları kullanabilmek ise insanları özgün kılan şeydir. Kendinizi başkaları olmaya zorlamak, ve başkalarının elde ettiği başarılara sahip olmayı istemek ise kendinize yapabileceğiniz en büyük haksızlık olur. Başkası olmaya çalışmakla sadece yeteneklerinizi göz ardı edip kendinizi görmezden gelirsiniz.
İnsanları taklit edenler ve sürekli başkalarının izinden gitmeyi tercih edenler yeniliğe kapalı bireylerdir. Onlar kolaycılığı seçmiştir. Fazla risk ve sorumluluk istemezler. Bilinenin, alışık olunanın peşinden gider ve bunun sonucunda ise gelişmeye ve başarıya ulaşamazlar. Bunun aksine kendisi olan insanlar ise her gün yeni şeyler öğrenerek gelişirler. Özgünlükleriyle fark yaratarak ilgi çekerler. İnsan kendini tanırsa ,hatalı olduğu, bağımlı olduğu her şeyi serbest bırakabilir. Bunun karşılığı ise özgür ve başarılı olmaktır.
Kendin olabilmek sadece başarıya götürmez. Kendin olabilmek aynı zamanda iyi bir birey de olabilmektir. Çevremizdeki insanlar bizleri davranışlarıyla, sözleriyle olumlu yada olumsuz etkileyebilir. Çevreden gelen bu davranışlar bireyin duygularını ve hareketlerini etkisi altına alarak bu davranışların bir kısmını bireye geçmesini sağlar. Kişi farklı ortamlarda gördüğü hareketleri veya sözleri benimseyerek kendisi olmaktan uzaklaşır. Bu noktada en önemli olan şeylerden biri bilinçli olabilmektir. Olumluyla olumsuzu birbirinden ayırıp olumlu olan davranışları örnek alarak olumsuzlardan ise kaçınabilmektir.
Mevlana’nın bir sözü vardır ‘’Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.’’ Kendiniz olduğunuz zaman başarıya ulaşırsınız. Başkalarını taklit ederek ise sadece özenirsiniz. Önemli olan ise özenmek değil, özgün olabilmektir. Başkası olmaya çalışmak kendinize yapabileceğiniz en büyük haksızlık olur. İyi bir birey olabilmendin ilk adımı bilinçli bir kişiliğe sahip olmak ve kendinin farkında olmaktır. Ingrid Bergman şöyle demiş: ”Siz sadece özgün olun çünkü dünya özgün olanlara hayran olur.”