Oyunculuk deyince akla hemen diziler, setler gelir. Evet biz ekrandan izliyoruz onları, reytingler topluyoruz onlara peki sette, kamera arkasında OYUNCULUĞUN gerçek yüzünü görüyor muyuz? Casting ajanslarından oyuncu aktarılır dizilere, filmlere. Bu camiada benim en çok canımı yakan yıllarını oyunculuğa adayan bir ustayla, yeni, genç taze oyuncuların fark edilmemesidir.Bir dizi bizim için 2,5 saat gibi bir süre. Ama bu bölümler 1 haftada çekiliyor. Ne kadar garip değil mi! Peki Casting ajanslarında neler oluyor hiç merak ettiniz mi? Ben biliyorum çünkü aynı şeyi yaşadım. Fotoğraflarınız çekilir ve daha sonra bir diziye transfer olursunuz. Ama iş burada bitmiyor. Yönetmenin kaprisi, bitmek bilmeyen çekimler, makyajlar… Bir de sözleşmeler. Oyuncuların yeri geldiğinde sette sabahlayıp daha sonra fenalaştığını… İstanbul’da hemen hemen her sette bir ambulans bulunur e kolay mı o kadar strese dayanmak. Bana soracak olursanız tiyatro oyunculuğu daha güzel.
O sahnede size bakan gözler, alınan tebrikler sizi bu işe daha da çok teşvik edecek. Bir de şu açıdan bakalım tiyatroda o an bozulursa iş bozulur seyirciler her şeyi görür ama dizide, sette montajla ya da tekrar çekimle her şey çözülürken tiyatroda öyle olmaz bu yüzden tiyatro daha risklidir. Ama o alınan tebrikler beğeniler oyuncunun, oyunculuğun gönlünü okşar. Genellikle tiyatrolar eski zamanları ya da günümüzü anlatırken, diziler Türklüğü gelenek göreneklerimizi yitiriyor.
Tabi bir de bebekliğinden büyüyene kadar hayatı setlerde geçen çocuklar var. Açıkçası bu onlar için ne kadar doğru bilemedim. Ben setlerde büyüyen çocukların oyunculuğun tadına vardıklarını düşünmüyorum. Bence bir insanın tiyatro geçmişi olması oyunculukta onun için büyük bir şanstır, böylece o işin tadını daha iyi çıkarır. Tabi bu piyasada kalıcı olmak için gerçekten sağlam ve güçlü bir oyunculuğunuz ve mizahi özellikleriniz olmalı bence. Bir de şu var tabi aslında oyunculuğunuzun karşılığında hayatınızı veriyorsunuz onlara. Bazen magazinin oyuncağı olursunuz. Nereye gitseniz, ne yapsanız hep konuştuğunuz ama hiç tanımadığınız magazinciler hayatınızın peşinden koşarlar hiç durmadan kendi hayatları için. Hani bazı oyuncular vardır ya bize soğuk gelen bence onlar da zamanında cana yakınlardı. Ama stres, baskı, herkesin gözleri önüne sarılan, dökülen hayatları uzaklaştırır onları bu işten. Ama bana göre bu camiada şöyle genelden baktığımızda unutulmayacak usta oyuncular var. Şener Şen, Kemal Sunal… Ne olursa olsun hep bu usta oyuncular kalbimde olacaklar.