Hiç düşündünüz mü, “Ben bir mimar olsaydım nasıl bir park yapardım?” diye. Ben düşündüm ve bir mimar olsaydım şunları yapardım: Öncelikle bir kaydırak tasarlardım. Ama bu, sıradan bir kaydırak olmazdı. Üzerinde cam bir fanus bulunurdu ve bu fanus belki şeffaf bile olabilirdi. Yanında ise dijital oyunlar oynanabilecek bir tablet olurdu. Bu tablette dokuz taş ve benzeri klasik oyunlar yer alırdı.
Salıncaklar ise herkesin binebilmesi için farklı boyutlarda olurdu; bazıları kısa, bazıları uzun. Tahterevalli ise iki tane bulunurdu: biri ahşap, diğeri plastikten yapılmış. Bu oyun parkının hemen yanında bir su oyun parkı yer alırdı. Su oyun parkında uzun ve farklı şekillerde pek çok kaydırak bulunurdu. Teması ise deniz ve okyanus olurdu. Her yerde deniz ve okyanus temalı stickerlar yer alır, ortama renk katardı. Ayrıca su oyun parkında plastikten yapılmış lotus çiçeği süslemeli sandalyeler olurdu. Bu sandalyelerin üzerindeki plastik lotus çiçeğinden sürekli hafif soğuk su akardı. Bunun yanında, suyla serinletilmiş ve buzla kayganlaştırılmış “sulu buzlu trambolinler” de parkın en eğlenceli alanlarından biri olurdu.
Peki ya siz?
Siz bir mimar olsaydınız nasıl bir park yapardınız? Bana benzer bir şey mi tasarlardınız yoksa tamamen farklı bir park mı hayal ederdiniz?