Ortalama
Anne babalar çocuklarının okulda başarılı olmasını ister. Ellerinden gelen tüm imkanları onların daha iyi bir okula gidebilmeleri, daha iyi bir eğitim görebilmeleri ve daha iyi notlar alabilmeleri için kullanırlar.
Akademik başarısı olan çocukların, gelecekteki yaşamlarında daha iyi pozisyonlu, kariyerli işlerde görev alıp, mutlu bir hayat sürdürecekleri düşünülür.
Peki , her zaman ve her insan için geçerli midir, bu durum?
Bence, insan sosyal bir varlık olduğu için; çok farklı konulara ilgi duymaktadır. Çocuğun; sosyal ilişkilerinden tutun da sanatsal faaliyetlerine, sportif aktivitelerine, yaratıcı düşünme becerisine, duygusal farkındalığına , grup çalışması becerisine kadar çok çeşitli alanları kapsar.
Akademik başarıya kendini şartlayan öğrnci, kendi ilgi, merak ve yeteneklerinden habersiz bir okul hayatı sürebilir. Sadece kendini notlarla ifade etme derdinde olan öğrenci, her an daha iyi not alma ya da daha iyi ödev yapma kaygısı ile vaktini kendini tanıma noktasında yetersiz ve zamansız bırakabilir.
Okul dışı sosyal, sportif ve sanatsal faaliyetlerine daha az zaman ayırabilir ya da hiç yapmamayı tercih edebilir.
Bazen ebeveynler bile, çocuklarının notu düştüğü zaman, tüm vakitlerini akademik notları yükseltmeleri için kullanmalarını talep edebilir hatta zorlayabilirler.
Bu konunun ne kadar su götüreceği, şüphesiz aile-çocuk ilişkisi ve yapısına göre çeşitlilik ve farklı derecelenme gösterebilir.
Günümüz dünyasında, özellikle küreselleşme ile ülkeler arasında sınırların kalktığı, bilginin aşırı hızla yayıldığı dijitalleşme ile ortak lisan konuşan gençler arasında sürekli bir aktarım ve paylaşım olmaktadır.
Kültürlerin kaynaştığı dünyamızda, var olana yenisini sürekli ekleme ‘inovasyon’ gibi konularda, biz gençleri yeni fikirler üretmeye, yeni buluşlar, yeni insanlarla iletişimde olmaya itmektedir.
Bizlerde , daha açık fikirli olmalı, diğerleriyle sosyal yeteneklerimizi kullanarak ortak çalışmalarımızı arttırmalıyız. Bu yüzden biz gençler, çok farklı alanlarda edindiğimiz yeteneklerimizi birleştirerek, iklim krizinin eşiğinde olduğumuz dünyamızda, kendi geleceğimiz için tüm dünya insanları olarak birlikte adım atmalıyız.
Sosyal sorumluluk projelerinde yer almalı, sanatsal ruhla insani değerleri birleştirdiğimiz yeni projelere imza atmalıyız.
Yukarıda açıkladığım sebeplerden ötürü ben öğrencilerin çok yüksek not almasalar da, başarılı işler yaparak; mutlu, huzurlu ve özgüvenli olacaklarına inanıyorum. Ben insanın çok yönlülüğüne belirtmek istedim aslında, yazımda.
Uzun yolculuklar tek bir adım ile başlar. Her gün tekrarladığımız küçük adımlar bizi başarıya götürür. Yeter ki, öncellikle biz kendimizi tanıyalım. Öğretmenlerimizin ve ailemizin de şüphesiz bizi yönlendirdiğini fark etmeden, hayata adım atmış bile olacağız.