Küreselleşme ürünlerin ,fikirlerin , amaçların ve dünyaca kabul görmüş ideolojilerin birbirleri arasından doğan uluslararası bütünleşme sürecidir. Ancak bu yakın gelecek için pek mümkün bir amaç gibi gözükmemektedir. Çünkü dünyada 8 milyarı aşkın insan yaşamakta ve herkesin kafasında bambaşka bir fikir çıkmakta bu da dünyadaki kaosun en büyük sebeplerinden biri. Peki madem öyle bütün gezegen olarak nasıl tek bir amaca yoğunlaşabiliriz?
Bana göre bu kadar insan kalabalığın içinde herkesin kabul edebileceği tek bir amaç görüş bulmak çok zor olacaktır. Bunun zor olmasının en büyük sebebi dünyada 8 milyardan fazla insan var ve nerdeyse herkes birbirinden farklı kişiliklere ilgi alanlarına ,bakış açılarına ve maddi duruma sahip. Sonuçta Nijerya’da açlıkla baş etmeye çalışan çocuk ile ABD’de bir kolejde okuyan çocuğun hayat amaçları ve hayata olan bakış açısı aynı olamaz değil mi? Bu özellikler maddi durum farklılıklarının oluşturduğu statü farkı yüzünden insanların yaşadığı görüş farklılıkları insanların birbirine bilenerek bazen savaşların sebebi bile olabiliyor. Ancak bu kutuplaşmanın en büyük sebepleri maddi ve coğrafyadan kaynaklanmaz. Sadece insanların dış görünüşü ırkı cinsiyeti birbirinden hem ayrılıp hem de birbirleri arasından topluluk oluşmasını sağlayabilir.
Çoğu devletin kurulmasında öncülük eden tek millet anlayışı aslında ırkçılığı beraberinde getirmiş ve insanlık tarihi en kara lekelerini yaşanmasından en büyük sebeplerden biri olmuştur. Sırf inançları farklı diye biri birini hiçbir zaman tanımamış insanlar birbirlerini öldürüyor. Bunun en büyük örnekleri son çeyrek asırdan yaşanmıştır tonla kez ülkemize yakın coğrafya da yaşanmıştır. Suud’lar Yemen arasında ki mezhep savaşı, Arap İsrail savaşları ve bir takım din adı altında insanları kontrolü altına alıp kendilerince imparatorluk kurmaya çalışan bir takım terör örgütlerinin sözde savaşları. İsrail Filistin savaşı aslından ırkçılık ve milletler arasında yaşanan kutuplaşmaya çok iyi bir örnek. Her iki tarafta kendi inançlarının farklı olması sebebiyle birbirlerinin canına kast ediyor.
Peki bu kanlı savaşları nasıl sona erdirebiliriz ve küreselleşmeyi sağlamak için yapılması gerekenlerden biri olan dünya barışını nasıl sağlarız. Bence önce insanların savaşmasında ki en büyük sebeplerden biri daha olan güç ayrımını ve dağılımı bütün dünyaca eşit olmalı. Tek bir başkan ve diktatör değil de her bir bölgenin kendine ait birer temsilcisi olan bir meclis tıpkı Birleşmiş Milletler gibi. Ancak son 30 yıl içerisinde Birleşmiş Milletler konseyi sadece 5 büyük devletin kendileri arasından yaptığı güç gösterisi ve birbirlerini önüne engel koymak dışında hiçbir işe yaramadığını çok kez gördük. 2000’lerin başındaki Irak ABD savaşı nasıl küçük devletlerin büyük devletler tarafından kula gibi kullanılabileceğini ve bunu kabul etmeyen devletlerin başına neler gerdiğini tüm dünyaya gösterdiler.
Sonuç olarak bu amacın gerçekten yakın gelecek için imkansız oluşu gerçekten içimizi ürpertse bile uzun zaman sonra bunun gerçekleşmeyeceğinin garantisi yok değil. O yüzden bunu başarmak için insanların topluca hareket edip başımızda ki insanların doğru kişiler olduğunu bilmeli ve eğer değilseler onların değişmesinin bizlerin elinde olduğun yani patronun her zaman sivillerin başkanların veya nüfuz sahibi insanların olmadığını yani kısacası patronun biz olduğunu bilmemiz lazım.