Sabah uyanmıştım ve o büyük gün gelmişti. Çok heyecanlı bir şekilde yatağımdan kalktım ve mutfağa koşup kahvaltımı yaptım. Sonra üstümü giyinip hazırlıklarımı yaptım. Hemen arkadaşımın evine koştum. Ve şansımıza ikimiz de birbirimizin evlerine doğru koşuyorduk. Birden birbirimizle çarpıştık ve birbirimizden özür diledik. İkimizde kampa bugün gideceğimizi söylemeye gitmişti. Sonra ikimizde evimize gitmişti. Kampa gitme zamanı geldiğinde ikimizde arabaya atladık. Yarım saatin sonunda kamp yerine varmıştık. Hemen arabadan indik ve ormanın içine girecekken annelerimiz bize oraya gitmememizi çünkü oranın çok tehlikeli olduğunu söyledi. İkimiz de buna çok üzülmüştük çünkü biz gitmeden günlerce ormanın içinde kamp yapmakla ilgili hayaller kurmuştuk. Ama hepsi suya düşmüştü. Ve yaptığımız kamp sadece gölün yanındaki birkaç çadırdan ibaretti. Bu konuya o kadar çok üzüldük bir plan hazırladık. Plan annelerimiz uyuya kaldıklarında gizlice ormanın içine girip kendi kampımızı yapacaktık. Gece olmasını bekledik ama annelerimiz uyuyacak gibi görünmezken uyuyakaldılar. Planımızı gerçekleştirmek için ormana kaçtık ve orada kamp yapmaya başladık. İlk başta hiç sıkıntı yoktu ama sonra anladık ki kampın yolunu kaybetmiştik. İlk başta kaybolduğumuz için paniklemiştik. Ama sonra sakinleştik kamp yerini bulmaya koyulduk. Ama birden bire çok ürkütücü ayak sesleri duymuştuk. İlk başta çok önemsememiştik. Sonra ayak seslerinin şiddeti arttığında korkmaya başlamıştık. Birden bire bir fener ışığı görmüştük. Feneri tutan kişiler annelerimizdi. Çok sevinmiştik ve hemen eve koyulmuştuk ve bundan sonra annelerimizin sözünden çıkmayacağımıza söz verdik.
ORMANIN İÇİNDE KAYBOLMAK
(Visited 9 times, 1 visits today)