Yolda kulaklığımdan gelen bangır bangır müzikle yürürken her zaman ki gibi bir taşa takılıp düştüm. Kulaklığımın kafamdan çıkmasıyla bir inleme duydum. Bir anda dünya sessizliğe büründü. Bu yardım çığlığını bir tek ben mi duyuyordum? Hemen koşar adımlarla sesin geldiği yere doğru gitmeye başladım.
Sese yaklaştıkça yavaşladım. Sonunda bu yardım çığlıklarının bir grup köpekten geldiğini gördüm. Etraflarındaki adamlar ise sanki canları yokmuşcasına onlara vuruyorlardı. Sadece birkaç köpeğe bile değil kat kat kafesleri olan bir bölgeydi. Kalbimi biri düğüm düğüm örmüş gibi hissettim. Yavaşça tüm vücuduma yayılan adrenalin ve öfkeyle onlara saldırıp, köpeklere atmak istesem de on altı yaşındaki bir çocuk, bir yığın boş yürüyen varile ne yapabilirdi ki?
Biraz soluklandıktan sonra bir adamın bana doğru yaklaştığını gördüm. İyice çalılığa girip olabildiğince saklandım. Arkadaki arkadaşına şöyle seslenirken daha önceden gitmem gerektiğini fark ettim “Dur oğlum şu ejderi bir ötüreyim de geleyim.”. Neyse ki yan çalılığa yapmıştı ve beni aşırı zor bir durumdan kurtarmıştı. Adam uzaklaştığında hemen düştüğüm yola çıktım. Çıktığım zaman yanımda beyaz bir tabela gördüm. O kadar şanslıydım ki babam bana bu beyaz tabloları anlatmıştı. Baktığım da 750. devlet yolunun, 7. kesiminin, 15. km.sinde olduğumu gösteriyordu. Hemen 155’i aradım ve yerimi tam olarak belirttim. İyi kide belirtmişim, gelmeleri o kadar kısa sürdü ki. Polislere hemen olayı anlattım ve onları köpeklere hak etmedikleri işkenceleri yapanların yerine götürdüm. O kadar fazla kişi vardı ki bizim baskın yapmamız imkansızdı. Yapsak bile bizi rehin alıp köpeklere yaptıklarının yaparlardı. Buna sinirlenen polis memuru ortaya atlayıp onlara saldıracaktı ki onu öbür polis memuru tuttu. Ortamdaki gerilim düşene kadar bekledik. Daha sonra destek çağırdık.
Destek ekip geldiği zaman topluca bir plan yaptık. Ama plan beni içermiyordu. Bunu fark ettiğim zaman komisere çıkıştım ama bana “Seni böyle bir riske atamayız. Bu adamlar işi buraya kadar getirebildiyse fazlasıyla tecrübeleri olan adamlardır. Ama yaptığını unutmayacağız. ” dedi. Yanıma bir polis memurunu verdiler ve beni eve bıraktılar.
Eve vardığımda annem beni polisle gördüğünde şoka girdi ve “Ne yaptın sen ?! Aferin yine başına iş açmışsın. Memur bey ne yaptı bu yavrucak.” dedi. Polis ise “Harika bir iş yaptı. Şu an haberi geldi uzun zamandır aradığımız bir çetenin sığınaklarını buldu ve bize ihbar etti. Detayları akşam haberlerinden öğrenebilirsiniz.” dedi. Bunları duyduktan sonra annem sustu ve akşam haberlerini bekledi. İzledikten sonra hırçın bir kasırga gibi esti ve bana evden çıkmama cezası verdi. Bir daha bir ormanın içine girersem beni ağaçlardan birine asarım gibi tehditler yağdırıyordu. Bir sonraki gün kapımızı çaldılar. Bir haber ajansı benimle röportaj yapmak istiyormuş. Röportajdan sonra biraz daha yumuşadı ama evden bir ay boyunca çıkamadım.
Dipnot: Hayvan tacizciliğinde birinci ülkeyiz, ve bu video sebebini en iyi açıklayan videolardan bir. Lütfen bir göz atın.