ORMANDA BİR GECE

Bir cumartesi sabahı, arkadaşlarımla planladığımız kampa gitmek için heyecanla hazırlanıyordum. Dışarıdan gelen korna sesiyle, arkadaşlarımın geldiğini anladım. Son kontrollerimi yaparak evden çıktım ve hep birlikte son ses açtığımız müzik eşliğinde kamp alanına doğru yola çıktık. Varış noktamız, yemyeşil ağaçlarla çevrili, ormanın kalbindeki bir alandı. Çadırımızı kurduktan sonra, arkadaşlarım diğer eşyaları düzenlerken ben odun toplamak için ormana daldım. Yaklaşık bir saat süren arayış sonucu, kollarım dolu odunla geri dönmek üzereyken nereden geldiğimi unuttum. Bir süre doğru yolu bulma umuduyla dolaştıysam da sonunda kabullendim: Kaybolmuştum. Durumun kötüleşmemesi için hareket etmeyi bırakıp bir ağacın altında beklemeye karar verdim. Ne yazık ki telefonum çekmiyordu.

Etraftan daha fazla odun toplayıp bir kısmıyla kendime koruma sağlarken diğer kısmını ise ateş yakmak için ayırdım. Açlığımı hissetmeye başlayınca şans eseri oturduğum yerin altında bulunan meyve ağacından topladığım meyvelerle karnımı doyurdum. Hava kararmaya başladığında ise cebimdeki kibritlerle ateş yaktım, şükürler olsun ki hava soğuk değildi.

Umutla arkadaşlarımın beni bulacağını beklerken gece boyunca çevreden gelen kurt ulumalarıyla tedirgin bir bekleyiş içindeydim. Ancak bu sesleri görmezden gelip uyumaya çalıştım. Ertesi sabah uyandığımda, güneşin doğuşunu ve en önemlisi, arkadaşlarımın seslerini duydum. Onları görür görmez sevinçle koşup hasretle kucaklaştık. Kamp alanına dönüş yolculuğumuz esnasında başımdan geçen maceraları anlattım. Birlikte kahvaltımızı yaparken hayatımın en unutulmaz kamp deneyimini yaşadığımı fark ettim.

 

(Visited 7 times, 1 visits today)