Arkadaşlarımla uzun zamandır kamp yapmayı planlıyorduk. O gün geldiğinde işler daha kolay olsun diye herkese bir görev verildi. Dört kişiydik. Ben odun toplamaya gidecektim. İdil çadırı kuracaktı, Naz yemek yapacaktı ve son olarak Beril ateş yakacaktı. Arkadaşlarımla biraz eğlendikten sonra odun toplamaya çıkarım diye düşündüm. Birkaç saat sonra ormana doğru yol aldım. Yürürken gördüğüm odunları topladım. Yeterince topladığımı anlayınca kamp alanına dönmeye başladım ama biraz yürüdükten sonra kaybolduğumu anladım. Ağaçlar ve bitkiler arasında tek kalmıştım.
Hava kararırken etraf sessizdi. Panikliyordum ama sakin kalmam gerekiyordu. Üzerine bir hayvan gelecekmiş gibi bir hisle biraz zor oldu. Ama yavaş yavaş sakinleştim ve etrafıma baktım. Her yer ağaçlıktı. Ağaç ve çalılıklar dışında bir şey gözükmüyordu. Dolanarak doğru yolu bulmaya çalıştım ama bir faydası olmadı.
Hava çoktan kararmıştı ve yıldızlar belli oluyordu. Orman bazı böcek sesleri dışında sessizdi ve bu çok rahatsız ediciydi. Şu ana kadar çok yorulmuştum ve çok uykum gelmişti. Bir çalılığın yanına gidip yıldızlara bakarak uyumaya çalıştım. Bir bakımdan rahat vericiydi yıldızların altında uyumak.
Uyandığımda gün aymıştı bile. Her yerimin ağrıdığını hissedebiliyordum. Hemen kalkıp kamp alanını aramaya tekrar başladım. Yaklaşık bir saat sonra arkadaşlarımı buldum. Benim için çok endişelenmişlerdi. Beni bütün akşam aramışlar ama hava kararınca geri dönmüşler. Ormanda daha çok dikkatli olmam gerektiğini anlamıştım.