Orhan Veli’nin Deniz Sevdası

Orhan Veli’nin en sevdiğim şiirlerinden biridir “Hürriyete Doğru”. Bana göre Orhan Veli bulunduğu coğrafyayı en güzel tasvir eden, duygularını sade ama etkili bir şekilde ileten nadir şairlerimizdendir. Şiirlerinde denize olan sevgisine yer vermesi  de onu benim için diğer şairlerimizden ayrı kılar.

Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.

Hürriyete Doğru şiirinden bir kısım. Bu şiiri ilk defa bir şiir kitabında okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. Her okuduğumda da aynı duyguları hissederim. Kısaca şiirin bana neler hissetirdiğini açıklayacak olursam özgürlük ve özgürlüğün dayanılmaz hafifliği diyebilirim. Şair, bana göre denizi bir kaçış noktası olarak görüyor. Hayatın yükünden ve sorumluluklarından kaçmanın yolunu denizde bulmuş. Deniz sanki açık bir kapı. “Git gidebildiğin yere.” diyor. Kendini uçsuz bucaksız maviliğin kollarına bırakmanı söylüyor. Deniz her ne kadar birtakım malzemelerle ya da doğal oluşumlarla sınırlandırılmış olsa da sonu hiç yokmuş gibi geliyor bana.

Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.

Geçen yaz tatilinde bu şiirin son mısralarını bir yazlık sitenin duvarında görmüştüm. Site denizi görüyordu ve orada bu şiiri okumak bana bir ayrı anlamlı gelmişti. Sanki denize girmekten daha güzel bir şey var mı dercesine insanı denize girmeye teşvik ediyordu ve ben denize her girişimde o şiiri düşündüm. Hatta bir koyda kaldığımız için suda balıklarla birlikte yüzüyorduk. Balıklar kadar özgür olduğumuz hissine kapılmak güzeldi.

Şiirin başına dönecek olursak şair “Gün doğmadan, deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.” diyor. Benim için denize girilebilecek en güzel saatler güneşin doğuş ve batış zamanı. Şair de burada sabahın ilk saatlerine vurgu yapıyor. Sabah hava aydınlanırken deniz pırıl pırıl olur. Adeta bir çarşaf gibi durgundur su. Ayrıca şair, insanın işini sabahın ilk saatlerinde bitirdiğinde hissettiği kıvancı anlatıyor. Ben erken kalkmayı ne kadar sevmesem de deniz kenarında bir yerde kalırken erken kalkmak için can atarım. Sadece denizi izlemek bile huzur veriyor bana. Günün aydınlanmasıyla birlikte denizin de değişimine şahit olmak eşsiz bir deneyim.

Deniz sevdasını şiirlerine konu edinen Orhan Veli’nin edebiyatımızdaki yeri tartışılmaz. Ben şiir okumaya Orhan Veli ile başladım ve gerçekten de şiiri onunla sevdim. Süslü kelimeler kullanmadan, gündelik olayları yalın bir şekilde işlemesi ayrıca şiire her zaman ritmik bir hava katma amacı gütmemesi şiiri benim açımdan daha anlaşılır bir tür kıldı. Kafiyesiz de şiir olabileceğini ortaokulda Orhan Veli okuyarak öğrendim. Son olarak da Orhan Veli’nin şiirlerini seslendiren Müşfik Kenter’in şiirleri…

(Visited 1.052 times, 2 visits today)