Yine atraksiyonlu ve hareketli bir gündü Orhan Çelik operasyonuna devam ediyorduk. Orhan ve ekibi mağarada olan ofislerinde çok tehlikeli bir virüs yapmaya devam ediyorlardı. Tabii ki bizim onları yakalayıp bunu durdurmamız gerekiyordu fakat çok gizli ve adımlarını çok iyi atıyorlardı. Ama illaki bir açık vereceklerdi ve dün ekip arkadaşım Emin bana olay yeri ekiplerinin bir sinyal yakaladığını söyledi. Hemen ekiple bir toplantı yaptık ve bir şekilde adamları bulup içeri bizden birilerini sokmaya çalışacaktık bu da Emin ve ben olduk. Aslında ilk başta Orhan’ın anlaştığı adamları yakaladık ve sorguda nerede olduklarını doğruladık hemen Emin ile beraber kılık değiştirdik (sanki o adamlar(ortaklar) bizmişiz gibi) ve mağaraya doğru yola çıktık.
Mağaraya her zaman olduğu gibi ekip otobüsü ile gittik. Aylin ekibin hack gibi işlerini, sinyallerin nereden geldiğini ve sitelere erişebiliyordu aynı zamanda bu mikrofon, ses cihazları da onun sorumluluğundaydı. Mağaraya girmeden önce Aylin bize ses dinleme cihazlarını verdi ve kulağımıza yerleştirdik. Mağaraya girmiştik kapıda bizi Orhan’ın adamları karşıladı ve onun odasına götürdüler. Biz uzun uzun sanki onun ortağıymışız gibi virüs hakkında konuştuk onun amacı herkesi, her şeyi ele geçirmekti. Daha sonra bize yemek yemeyi sonrasında bir şeyler içmeyi teklif etti. Fakat bence bir şeyler ters gidiyordu yani çok kaba ve çok disiplinli bir ortam yoktu. Sonra Orhan bir telefon geldiğini söyledi ve bizi biraz yalnız bıraktı. Çok geçmeden kapı kilitlendi ve hislerimin doğru olduğunu anladım. Meğerse yakaladığımız adamların arkadaşları tüm olanları Orhan’a anlatmışlar ve bizim polis olduğumuzu söylemişler. Biz de ekiple iletişime geçtik ama onların da burada olduğunu anladıkları için onları da rehine almışlar tek iyi olan şey ise başka ekiplerin bunu bilip geliyor olmasıydı ama yol biraz uzundu bu yüzden bizim acilen bir şeyler yapmamız gerekti. Emin ile beraber kapıyı falan zorladık ve çok kolay bir şekilde açtık. Etrafta ise kimse yoktu ve hemen çıkışa doğru ilerledik ben hala nasıl bu kadar kolay olduğunu çözmeye çalışırken çıkışa geldik. Emin tam merdivenlerden inerken bir düzenek olduğunu fark ettim. Ona ”Sakın bir adım daha atma!” diye bağırdım. Çünkü tam adım atacağı yerde bir bombanın tuşu vardı yani havaya uçacaktık. Büyük ihtimalle o sırada adamlar taşınmış olmalıydılar biz de üstünden atladık ve çıktık. Şanslı olacağız ki diğer ekipler gelmişti.
Biz de hemen çatışmaya girdik ve arkadaşlarımız kurtardık. İmha ekipleri virüs ile ilgili her şeyi yok etti. Ben de Emin’e sarıldım sonuçta az kalsın ölecektik ve birbirimizi tebrik ettik. Bir operasyon daha güzel bir şekilde son bulmuştu zaten Orhan ve virüs ile ilgili herkes tutuklandı. İlk başta susma haklarını kullandılar ama sonunda pes ettiler. Yine şahane bir operasyon başarmıştık.