Birgün beynin arkadaşı kalp beynin yeni başladığı bir televizyon programına çıkmaya karar veriyor. Giderken yanına, ikizler olan akciğer, karaciğer, bağırsak , böbrekler ve mideyi de götürüyor. Her yer tıklım tıklım insan, ayyy pardon, affedersin organ doluydu. Hiç vakit kaybetmede yer tuttular. Program başlamıştı. Programın adı “Anlat Anlatabilirsen” idi. Evet, ismi biraz garipti kabul ediyorum ama aynı zamanda komikti de. Beyin birkaç kişi seçeceğini söyledi. Beyin kalbi ve arkadaşlarını sahneye davet etti. Hepsinden kendi önemlerini ve faaliyetlerini anlatmasını söyledi.
İlk başta akciğer konuşmaya başladı: “Ben oksijeni alıp kana veririm. Kanda oksijeni alıp bütün hücrelerimize taşır” dedi. Akciğerden sonra böbrek konuşmaya başladı. “Benim temel görevim kanı süzmektir yani ben sıvıları filtre gibi süzerim.” dedi. Sonra karaciğer konuşmaya başladı. “Ben kandaki toksinleri temizlemek, vücudun detoks sistemine yardımcı olmak, sindirime yardımcı olan safra salgısını üretme gibi görevlerim vardır. Ayrıca vücutta ilaçların işlem görmesine yardımcı olurum. Birde kanın pıhtılaşmasına yardım ederim” dedi. Karaciğerden sonra söz alan bağırsak ; “Ben milyonlarca faydalı bakteri taşırım ve onlarla birlikte çalışıp vitamin gibi faydalı besinleri vücudumuza katarım” dedi. Daha sonra mide konuşmaya başladı; “Ben bana gelen yiyecekleri kimyasal ve fiziksel olarak parçalıyorum” dedi. Son olarak sahneye kalp çıktı ve konuşmaya başladı. Dedi ki; “ben önce vücuttan gelen kirli kanı akciğerlere iletip akciğerler tarafından temiz kanı vücuda geri pompalarım ve vücuttaki en ücra köşeyi bile kanla beslerim.
Beyin hepsine teşekkür ettiğini söyleyerek: “Hepiniz ayrı ayrı önemli işler başarıyorsunuz. Bu sebeple biz harika bir takımız ve her şeyi birlikte başarırız” dedikten sonra programı sonlandırdı.