ÖLÜMSÜZLÜĞÜN İKSİRİ

Bir sabah uyandım, kahvaltımı yaptım sonra da dişimi fırçaladım tıpkı normal düzenim gibi. Ama bu sefer çok farklıydı ve bunun daha farkına varmamıştım. Sonra her zamanki gibi işime yani laboratuvarıma yürüyordum. Oraya vardığımda her gün denediğim ama hiçbir zaman başaramadığım bir iksir yapmaya çalışıyordum, bir ölümsüzlük iksiri. 20 yıl boyunca aralıksız her gün işe gidip hiçbir zaman başarmadıktan sonra insanın o konuya hiç hevesi kalmıyor doğrusu. Sonra bugün bir şey farklıydı, yaptığım iksir diğerlerine göre farklı renkte ve hiçbir sıkıntısı yok gibi duruyordu. İlk başta yine her zamanki gibi başarısız bir iksir yaptım sandım ama sonra birkaç test daha yaptıktan sonra anlamıştım. Ölümsüzlük iksirini keşfetmiştim. Buna çok sevindim hatta o kadar çok sevindim ki hemen evime koştum. Eve varınca hemen ailemi ve arkadaşlarıma haber vermek için telefona koştum. Ama farkına vardım ki birkaç dakika sonra hayatımın en önemli kararlarından birini vermem gerekiyordu. O iksiri kendim ya da bir tanıdığıma veya devlete verip insanlığa bir iyilik mi yapmalıydım. Saatlerce düşünmeme rağmen hâlâ bir karar veremedim. Sonra hatırladım ki bu belli bir süre içilmedikten sonra bozuluyor. Çünkü içine çabuk bozulabilen maddeler koymuştum. Çok streslenmiştim ve ne yapacağımı bilemedim. Ama birden herkes ölümsüz olursa belli bir süre sonra beni unutacaklarını düşünürken ölümsüzlük iksirinin süresi geçmişti ve artık bütün hayatımı harcadığım iksir yok olmuştu sonsuza dek.

(Visited 2 times, 1 visits today)