Radyoaktif maddeler kullanılmasından dolayı diğer santrallerden farklı ve daha sıkı güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektiren nükleer santraller aslında tam bir ölüm makinasıdır.
Neden mi?
Santralin radyoaktif atıkları insan ve çevre sağlığı açısından son derece tehlikelidir. Olası bir nükleer kazada insan yaşamını yıkıcı etkileri vardır.
İnsanların, devletlerin nükleer santralleri tercih etmelerinin tabii ki haklı gerekçeleri var. Öncelikle nükleer enerji üretim sürecinde sadece çevreye su buharı yaydığından temizdir ve elektrik üretim maliyeti düşüktür. Tek bir fabrikada büyük miktarda enerji üretilebilir ve neredeyse tükenmez. Üretim maliyetinin düşük olması da önemli bir avantajdır. Ama hangisi insan hayatından daha değerli olabilir ki? Ya da yaşamamız için gerekli doğadan?
Nükleer enerji üretiminin atıkları çok tehlikelidir. Genel olarak, sağlık ve çevre için olumsuzdurlar. Radyoaktif atıklar ciddi şekilde kirlenmiş ve ölümcüldür. Bozulması binlerce yıl alır, bu da yönetimini çok hassas hale getirir.
Peki ya olası bir kaza!
Her ne kadar nükleer santraller iyi güvenlik önlemleri ile donatılmış olsalar da kazaları çok ciddi olabilir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Three Mile Adası, Japonya’daki Fukushima veya eski Sovyetler Birliği’ndeki Çernobil neler olabileceği zamanında insanlara kanıtlamıştır. Hatta üzerinden yıllar geçmesine rağmen şuan Rusya ve Ukrayna savaşında Çernobil kazasının olduğu bölgede askeri güçlerin üzerinde çok fazla hareketlilik göstermesinden dolayı radyoaktif maddelerin yeniden yüzeye çıktığı ve zarar vermeye başladığı açıklanmıştır.
Kısacası nükleer santral kazaları da doğal afetlerden ya da terörden farksızdır. O da çok büyük kayıplara neden olur ve etkisi yıllarca da sürebilir.
O zaman en güzeli nükleer santrallere gerek duymamayı sağlamak. Kendi enerjimizi kendimiz üretebilsek ve ürettiğimiz enerjiyi daha verimli kullanabilsek nükleer enerjiye ihtiyacımız olmaz. Hem büyük sektörlerde hem de kendi bireysel hanelerimizde Enerji Yönetimine önem vermeli, gerekli eğitimler almalı ve farkındalık oluşturmalıyız. Hem kendimizi hem doğamızı da kormuş olmaz mıyız? Nükleer santrallerin kurulması için doğamız da katledilmemiş olur.
Ölümle burun buruna yaşamamak için haydi enerjimizi koruyalım.