Ölüme Fısıldayan Adam

“Yanmış kibrit çöplerini adeti olduğu gibi mumların altına koyup üzerine erimiş mum döktü. Sanki yanan kibrit çöpleri bizdik. Mum dipleri de mezarımız … Kibrit çöpü mezarlığı. Bizim gibi kırık ve kaybedenler için ne güzel bir benzetmeydi… Yana yana yaşa, yanarak öl ve öldükten sonra da yanmaya devam et. Yanmak tüm varoluşu tanımlıyormuş gibi…”

ölüme fısıldayan adam ile ilgili görsel sonucu

“Geçmişindeki acıların küllerinden doğmuş, zeki bir dolandırıcı…

Arı kovanın giren kelebek…

Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen, hayata küskün bir kız…

Sudan korkan balık…

Tanrı’nın birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi…

Peki ya bir gün ömrü olan bir kelebek yarına âşık olursa ne olacak?”

Öncelikle yazarken şunu söylemeliyim ki inanılmaz zor bir kitap. Normalde kitap özeti rahat bir şekilde yazan bir insanım ama burada anlatması o kadar zor ki. Kitabın ele aldığı konu ölümü dileyen bir balığın bir tilkiye ihtiyaç duyması, ona bağlanması. Yosun hayattan nefret eden yaşayan ölü, ve her seferinde kendisini öldürmeye çalışan ama hiç beceremeyen her çabasında birinin onu durdurduğu gerçeği ile yaşayan ama yine de ölmeyi denemekten  hiç vazgeçmeyen bir kız.  Yine bir denemesinde kapı çalar ve hiç bakmadan içeri giren delikanlı ile her şey değişir. Kendine söz verir. Tam bir ay sonra kendisini tekrar öldürmeyi deneyecektir fakat o bir ay boyunca bu delikanlının yanında kalacak ve mutlu bir şekilde ölecektir. En azından bunu düşünmektedir. Tam bir ay geçmiş  balık delikanlıya yani Özgüre sırılsıklam aşık olmuştur. Kendisi öleceği zaman Özgür dayanamayarak kızı kurtarmış ve “bunu bir ölüm değil  doğuş olarak kabul et ve yaşa” demiştir. Fakat Özgür öldükten sonra her şey farklı ilerlemiştir. Kısaca özet bu  ama aslında okuduğunuz zaman o içindeki dünyada kaybolmanız mümkün.

ölüme fısıldayan adam ile ilgili görsel sonucu

 

ALINTILAR:

“Yosunduk bir kayanın altında, özgürleşiyoruz.”

“Saçlarımın uçları, geçmişimin uçurtmasına düğümlüydü ben de geçmişimi makastan geçirdim.”

“Boşuna ölümü dileme, ölemezsin sen çünkü ölmek için fazla ölüsün.”

“Birileri öldü, toprağın altına gömdüler. Ben doğdum, toprağın üstüne gömüldüm.”

“Okyanus cayır cayır yanıyor, hissediyor musun balık?..”

“Ama unuttuğu bir şey vardı. O balıksa bile ben okyanustum. Ve okyanusun dalgaları ne kadar uzağa gitse de mutlaka geri dönerdi.”

“Onun güzel yüzünde, ölüm bile güzeldi…”

“Bu bir oyun balık. Kuralları çok net çizgilerle belirlenmiş, çirkin ve acımasız bir oyun…Ve ben, bu oyunu kaybettim.”

“Saçları dağınıktı hep… Sigarası dudaklarının arasından düşmezdi. Kafasındaki tilkilerin kuyruklarını birbirine bağlardı. Yalanlar söylerdi. Yanındayken üşürdüm. Ama dudağının kenarıyla, öyle bir gülerdi ki, bir daha kimse gülmesin isterdim..”

“Giderken kapıyı örtmüştü. Ben üşümeyeyim diye yaptı sanmıştım ama aslında peşinden gitmemi istememiş sadece…”

“Bir balon olmak istiyorum .İçimde hâlâ nefesin varken kaçıp gidebilmek için. Bir balon olmak istiyorum…Kendimi gökyüzüne asmak ve yok olmak için”

(Visited 768 times, 1 visits today)