1 Hafta sonra 26. Yaşıma basacaktım. Artık yaşım otuza bir adım daha yaklaşmıştı. Yirmi beşinci
yaşımın son haftasını iyi değerlendirmek istedim. Onun için arkadaşlarımı toplayıp kışlığımıza gittik.İşte her şey o zaman başlamıştı.
Yolculuğa başlayacaktık ki önceki gece arabamızın aküsünün çıkarıldığını fark ettik. Kimin çıkardığını öğrenmek için kameralara bakmıştık ve sabaha karşı saat 5’te biri çıkarmıştı iyi de biri neden öyle bir şey yapsın ki?Aradan saatler geçtikten sonra sonunda yolculuğa çıkabilmiştik. Yolculuğumuz yaklaşık 5 saat sürmüştü. Tehlikeli yollardan geçmiştik çünkü yollar daha yapılmamıştı. Kışlığa gittiğimiz an şömineyi yaktık. Ben ve diğer 4 arkadaşım şöminenin başında oturmuş film izleyorduk ki yukarıdan bir ses geldi. Hiçbirimiz ne olduğunu anlamamıştık. 3 katlı evde bizden başka kimse yoktu. İlk başta tavan arasındaki kutuların düştüğünü düşünmüştük fakat art arda bu sesler çoğalınca en son bakmaya karar verdik. Tavan arasına çıktığımız an her şey yolundaydı. O gece çok geç yattığımız için sabah yani benim doğum günümde uyuyakalmıştık. Halbuki birçok plan yapmıştık. Sabah 9’da uyanıp güzel bir kahvaltı ile güne başlayacaktık ama öğleden sonra saat 2’de uyanmıştık. Hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptık ve tüm günümüzü kışlıkta geçirdik. Gün batımı yaklaşmışken arkadaşlarımın hepsi alışverişe gitti. Ben evde oturup 26. yaşım ile ilk defa baş başa kalmak istedim. Kendi kafamda birçok şeyi sorgularken dün akşam duyduğumuz sesi yeniden duymuştum.
İlk sesi duymamın ardından tam 10 dakika geçmişti. Tekrardan aynı sesi duymuştum bu sefer dayanamayıp yukarı çıktım. Yukarıdan çok fazla bir ısı geliyordu merdivenleri ilerledikçe buharlaşıyor gibi hissediyordum. Tavan arasının kapısını araladığım an bir ışık tüm odayı kapladı. Gözlerimi açtığım zaman etrafıma baktım ve bomboş bir odada sadece 4 pencere vardı bu pencerelerin üstünden ise 27 28 29 ve 30 yazıyordu. Pencereleri incelerken arkadan bir kapı gıcırtısı geldi. Arkadan hiç daha önce görmediğim fakat sanki hayatım boyunca tanıdığım bir adam girdi içeri. Konuşmaya başladık adam bana bu pencerelerin üstünde yazan sayılardan herhangi birini seçersem seçtiğim pencere bana o yaşımda neler olacağını gösterecekti. Duyduklarımı gerçekten sallamamıştım bile çünkü böyle bir şey imkansızdı.
Bunları düşünürken sanki karşımdaki adam beni anlamış gibi dört pencerenin yanına gitti ve bir pencere daha açtı ve bu pencerenin üstünde 26 yazıyordu. Adam “Açabilir miyim?” diye sordu ve bende onaylar gibi başımı salladım. Pencereyi açtı ve içinden bir hediye paketi çıktı. Adam eline aldı ve bana verdi. Hediye paketini elime koyduktan sonra çıkıp gitti. Hediye paketini açıp açmamak arasında çok kararsızdım fakat ani bir kararla açtım. Hediye paketini açtığımda gözlerime inanamadım! İçinden çıkan kağıtta ölümler yazıyordu. Kutuyu bir anda yere düşürdüm ve şöminenin karşısındaki koltukta uyuyakaldığımı fark ettim. Saat 9 olmuştu. Evin içinde arkadaşlarımı aramaya başladım çünkü gelmeleri lazımdı. Mutfaktayken içerden telefon çaldı. Telefonu açtığımda 4 arkadaşımın da trafik kazası geçirdiğini ve olay anında öldüğünü söyleyen bir polis sesi geldi. Polisin sesi o adamın sesi gibiydi ve 26. Yaşın kutlu olsun dedi..
Ölümden Hediye
(Visited 59 times, 1 visits today)