Bazı ülkeler dünya barışının sağlanması için daha az etkili atom bombaları geliştirmeyi düşünüyormuş. Bu cümleyi görünce “dünya barışını” sorgulamadım değil. Benim bildiğim dünya barışı tüm ulus ve insanların sürdürülebilir özgürlük,barış ve mutluluk içinde yaşadığı bir dünya. Geçmişten günümüze istediğimiz hep daha fazla olmuştur ne yazık ki atom bombası gibi dünyamızı mahvetmek dışında hiçbir vasfını görmediğimiz ölümcül oyuncakları toplum normalleştirmiş durumda. Oysaki tüm dünyada barış, insanlığın geleceği açısından çok daha fazla öneme haizdir. Savaşlarda kullanılan silahların etki derecesi arttıkça daha fazla insan hayatını kaybetmektedir özellikle atom bombası gibi çok büyük yıkıcı etkiye sahip nükleer silahların kullanılması bunun en büyük kanıtıdır.
Teoride dünya barışının zaman geçtikçe geleceğine inanlar, insanlığa arkasını dönenlerle aynı çünkü büyüdükçe eski saflığını arkasında bırakır. Dünya barışının insan doğasına aykırı olduğunu savunanlar da var. Varsayımsal olarak uçmak da insanların doğasında yoktur ama birçoğumuz uçtuğuna eminim. Peki ya bizi bu barıştan alı koyan ne? Antik Mısırdan tut birçok imparatorluğun istediği de dünya barışıydı ancak ben sizin kralınız olacağım ve siz de benim kurallarım, benim barışım da yaşayacaksınız kafasındaydılar.Hitler bile Üçüncü Reich’da barış olacağını söylemiştir. Narsist bir dünyada narsist liderler öne çıkınca barıştan çok kaosa sebep olmaktadırlar. Tabi ki liderler önemlidir ama liderlerimizi her kategoriye göz önüne geçirip seçmeliyiz. Feminist diye ırkçı biri ülkenin başına gelmemeli gibi. Günümüzde oldukça pahalı ve bir kitle imha silahı olması ile bilinen atom bombasına sahip olan ülkelerin liderleri bunu bir tehdit unsuru olarak kullanmaktadırlar. Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki bölgesine 59 yıl önce atılan atom bombası yalnız asker değil aynı zamanda sivil olan yaklaşık 220.000 insanı öldüren bu olayın karşısında atom bombaların kullanımı hatta bulundurmayı bile savunmamalıyız.
İdeal bir dünya barışı ne yazık ki mümkün değildir, hiçbir zaman dünya üzerinde cennette sahip olamayacağız. Gerçekçi bir dünya barışını az etkili atom bombaları getirmeyecek.Hatta bu tür silahların yapıma engel olacak ve barındıran ülkelere karşı ağır yatırımlar içeren düzenlemeler aciliyetle harekete geçirilirse faydasını daha çok göreceğimizden eminim. Sevgiden tut teokrasiye kadar hepsi içinde yaşadığımız toplumun uydurduğu hayallerdir.1. Dünya Savaşının sonunda 1920 tarihinde Almanya ve İtilaf Devletleri barış antlaşması imzaladıklarında birbirlerini sevmiyorlardı ama yine de kendi aralarında barış oluşturmuşlardı. Gerçekçi bir dünya barışının anahtarı zamanında ve yerinde adalet ya da eşitliğin kullanımıyla gerçekleşir. Adaletin ve eşitliğin olmadığı her yerde toplumsal huzursuzluklar ve kargaşa bariz bir şekilde görülmektedir.