Tarihler 10 Kasım 1923’ü gösteriyor. Atatürk kürsüye çıktı ve ölmeden önceki son konuşmasını yaptı:
”Efendiler! Bu benim ölmeden önceki son konuşmamdır. Öncelikle bundan sonra gelecek bütün başkanlarınızın Türk milletini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmesi benim son arzumdur. Türk milletinin bağımsızlığı ilan edilene kadar bu millet çok zor savaşlar gördü ama bu millet azmi ve kararlılığı ile bütün savaşları başarı ile sonlandırdı ve bağımsızlığımızı ilan ettik. Ey Türk milleti, kim bu aziz milletimizin sınırları içini girmeye çalışırsa onu aynı kararlılık ve azminizle topraklarımızın dışına sürmenizi istiyorum. Bu millet diğer milletlere örnek olan bir millettir, bunu devam ettirmek için çağa ayak uydurup yeni teknolojiler geliştirmenizi istiyorum. Türk milleti sana öğüdüm şudur:
Üret, çalış ve çabala çünkü bu milletin devamlılığı için ihracat ve ülkenin diğer ülkeler olmadan kendi kendine yetebilmesi çok önemli. Bir millet ithal etmeden ayakta duramıyorsa o millet zaten bağımsızlığını ilan edememiş bir millettir. Türk milletine vasiyetim şudur: Türk gençliğine iyi bakılması, eğitilmesi. Çünkü gençler bir milletin namusudur, gençler milletin ileriki nesillerin devamlılığını sağlar. Gençliğin eğitilmesindeki en büyük rollerden birine sahiptir öğretmenler. Bu yüzden değerli öğretmenler bir ülkenin devamlılığı size bağlıdır. Şu an o sıralarda gördüğünüz küçük çocuklar ileride bu milletin devamlılığını sağlayacak kişilerdir.”
ATAM BİZDE TÜRK GENÇLİĞİ OLARAK AÇTIĞIN YOLDA GÖSTERDİĞİN HEDEFE HİÇ DURMADAN YÜRÜYECEĞİMİZE ANT İÇTİK
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!